Mesajı Okuyun
Old 10-01-2020, 09:10   #2
poseidonmavi

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşım,

Yazınızdan engelli kardeşe vasi atandığını anlıyorum. Öncelikle, vasi atanmamış ise açacağınız herhangi bir davada mahkeme SHM' ye ihbarda bulunarak zihinsel engelin ve ehliyetin araştırılması ve vasi atanması talebinde bulunabilir.

Engellinin vasisi mevcut ise vasi satış izni talep edebilir ve müşterek malikler ön alım talebinde bulunabilir. Bu konunun biraz değişik versiyonu aşağıdaki kararda mevcut;


T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ E. 2010/10939 K. 2010/12320 T. 25.11.2010

"Davacı, davaya konu 149 ada 19 parsel sayılı taşınmazda, 1/2 oranında paydaş olduğunu, kendisinin ehliyetsiz olduğunu, hileyle kandırılarak elinden alınan vekaletname ile taşınmazının davalı M.'e satıldığını ileri sürerek tapu iptal tescil isteğinde bulunmuştur. Davacılar M. ve A. Y. tarafından aynı taşınmazla ilgili olarak ehliyetsizlik ve ön alım hakkına dayalı olarak açılan tapu iptal tescil davasının eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

Davalı N., davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya karşı beyanda bulunmamıştır. Dahili davalı taşınmazı vekil aracılığıyla satın aldığını savunmuştur.

Mahkemece, davalı N. hakkında açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, davacının vekaletnamenin verildiği tarihte ve akit tarihlerinde ehliyetsiz olduğu gerekçesiyle tapunun iptaliyle davacı adına tesciline, birleşen davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar, dahili Davalı K. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Uğur Şentürk'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Asıl dava ehliyetsizlik ve hile nedenine, birleşen dava ehliyetsizlik ve ön alım hakkına dayalı tapu iptal tescil isteklerine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı A.'nin 6.2.2007 tarihinde davaya konu taşınmazı satmak üzere davalılardan N.'ı vekil tayin ettiği, vekilin 16.5.2007 tarihinde davaya konu 149 ada 19 parselin, 1/2 payını 1000 lira bedelle davalılardan M.'e sattığı, M.'in de yargılama sırasında 21.11.2007 tarihinde vekili aracılığıyla anılan taşınmazın 1/2 payını dahili davalı K.'e satış suretiyle devrettiği görülmektedir.

HUMK'nun 186. maddesi uyarınca yeni malikin davaya dahil edildiği ve davacı vasisinin davayı iptal ve tescil olarak yeni malike karşı devam ettireceklerini belirttiği ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlandığı, davacı A. nin Iğdır Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 28.1.2008 gün 2007/617 esas, 2008/38 Sayılı kararı ile vasi tayinine dair dosya ve içeriğinde bulunan rapor ve Iğdır Devlet Hastanesinden alınan kurul raporu esas alınmak suretiyle ehliyetsiz olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, dayanılan hukuki sebebe dair iddiaların 2659 Sayılı Kanunun 7. ve 16. maddeleri hükmü uyarınca karar mercii Adli Tıp Kurumu 4. ihtisas dairesinden temin edilecek rapor ile saptanması gerekeceği ne var ki, mahkemece merciinden rapor alınmaksızın neticeye gidilmiş olmasının isabetli olduğu söylenemez.

Hal böyle olunca, ehliyetsizlik iddiası bakımından Adli Tıp Kurumundan gerek vekalet tarihi gerekse akit tarihinde davacı A.'nin hukuki ehliyete haiz olup olmadığına dair rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması isabetsizdir."