Mesajı Okuyun
Old 29-08-2019, 20:48   #7
Av. Suat

 
Varsayılan

Yargıtay 19. HD., E:2015/15691, K:2016/4523, T:15.03.2016.
Özet:Bu nedenle ticari bir şirketin tüketici olarak kabul edilmesi mümkün değildir.

“Davaya tüketici mahkemesinde bakılabilmesi için davanın taraflarından birinin tüketici olması ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanmasından doğması gerekmektedir.
Dava, satın alınan cincir tipli beyaz renkli elektrikli bisikletlerinin ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelin iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda davacı bir ticari şirket olup, 6102 sayılı TTK’ nın 19. maddesi hükmüne göre “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Şu kadar ki; hakiki şahıs olan bir tacir, muameleyi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya muamele, fiil veya işin ticari sayılmasına halin icabı müsait bulunmadığı takdirde borç adi sayılır.” Bu nedenle ticari bir şirketin tüketici olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Mahkemece ticari dava niteliğindeki davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılamayacağı ve ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK’ nın 5. maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden, “Tüketici Mahkemesi” sıfatıyla davaya bakılıp karar verilmesi ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması doğru görülmemiştir.” Yargıtay 19. HD., E:2015/15691, K:2016/4523, T:15.03.2016.