Mesajı Okuyun
Old 08-07-2019, 05:13   #5
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için

Sayın meslektaşım,

Kadastro Güncelleme Yönetmeliği, RG: 29 Kasım 2006 - Sayı: 26361

“Kadastro güncelleme alanının ilanı ve belirtme yapılması…
Kadastro müdürlüğünce, çalışmalara başlanılacağı hususu; mahallin mülki amirine, mahalli hukuk ve kadastro mahkemelerine, ilgisi bulunması halinde Hazine ve Maliye Bakanlığının ve Orman Genel Müdürlüğünün mahalli birimleri ile diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bildirilir.” (m.7)

“…parselasyon niteliğinde olmayan ayırma, birleştirme, yola terk ve diğer değişiklik işlemleri sonucu oluşan sınırlar…da bu Yönetmelikteki usul ve esaslara göre işlem yapılır (m.12/2)
Sınırlandırma, m.15; Sınırlandırma krokisi, m.17/4
**

I-"Husumet" konusuna cevap verebilmek için

Olayda "azalmanın Hangi Sebepten Kaynaklandığı" açıkça belirtilmeli...
1) Komşu parsel lehine çoğalma ?
2) Yol nedeniyle eksilme ?

II-YARGITAY:

1.
16.HD.E.2015/13644, K. 2017/6294,T. 10.10.2017
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...2015-13644.htm

"ÖZET : Dava; 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Mahkemece, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında husumetin, itiraz eden kişiye ait taşınmazların eksik olarak hesap edilmelerine neden olan komşu taşınmaz veya taşınmazlar maliklerine yöneltilmesi gerektiği;
davacının husumet yönelttiği Kadastro Müdürlüğünün işlemi yapan idare olup davada husumet ehliyetinin bulunmadığı kabul edilerek ve ön inceleme duruşması yapılmadan re'sen oturum açılarak karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulünde isabet bulunmamaktadır.

Bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit sonucunda, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir.

Ancak;

uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde ise Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabilir.

Bu hususun aydınlığa kavuşturulabilmesi için de öncelikle mahallinde keşif ve uygulama yapılarak davacıya ait taşınmazların yüzölçümlerinde oluşan azalmaların hangi sebepten kaynaklandığı uzman fen bilirkişi raporuyla yöntemince saptanmalıdır. Bu şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılmadan karar verilemez.

2.
T.C.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/12934
K. 2017/8416
T. 4.12.2017
• UYGULAMA KADASTROSUNA İTİRAZ ( Uygulama Kadastrosu Sonucu Yapılan İşlemlere Karşı 30 Günlük Askı İlan Süresi İçerisinde Kadastro Mahkemesinde Dava Açılacağı - Husumetin Yapılan Tespit İşlemi Sonucunda İtiraz Edenin Taşınmazı Aleyhine Yüzölçümü Artan ya da Lehine Ortak Sınır Değiştirilen Taşınmazların Maliklerine Yöneltilmesi Gerektiği )
• DAVAYA DAHİL ( Uygulama Kadastrosuna İtiraz - Çekişmeli Taşınmazın Sınırlarında Herhangi Bir Değişiklik Olmadığının ve Yüzölçümde Oluşan Eksilmenin Hesaplamaya Dair Maddi Hatadan veya Hesaplama Yönteminden Kaynaklandığının Anlaşılması Halinde Kadastro Müdürlüğünün Hasım Gösterilmesi Yeterli Görülerek Davanın Esastan Reddedileceği - Çekişmeli Taşınmazın Yüzölçümündeki Eksilmenin Komşu Taşınmazlardan Kaynaklandığının Belirlenmesi Halinde İse Davanın Husumetten Reddi Yerine Komşu Parsellerin Maliklerinin Davaya Dahil Edilerek Taraf Teşkilinin Sağlanması Gerektiği )
• TARAF TEŞKİLİ ( Uygulama Kadastrosuna İtiraz - Başlangıçta Kadastro Müdürlüğü Hasım Gösterilmek Suretiyle Davanın Açıldığı/Teknik Bilirkişi Raporuyla Uyuşmazlığın Çekişmeli Taşınmazın Güneyinde Yer Alan Yoldan ve Kuzeybatıda Bulunan Taşınmazdan Kaynaklandığının Belirlendiği/Mahkemece Verilen Ara Karar Uyarınca Yolla İlgili Olarak Belediye Başkanlığı Taşınmazla İlgili Olarak da Taşınmaz Malikinin Davaya Dahil Edildiği Ancak Sonradan Verilen Ara Kararla Davaya Dahil Edilmesine Dair Ara Karardan Dönülerek Davanın Esastan Reddinin İsabetsiz Olduğu )
3402/m.22/a
ÖZET : Dava, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir.

Uyuşmazlığın çekişmeli taşınmazın güneyinde yeralan yoldan ve kuzeybatıda bulunan taşınmazdan kaynaklandığı belirlenmiş, mahkemece verilen ara karar uyarınca da yolla ilgili olarak Belediye Başkanlığı, kuzeybatıdaki taşınmazla ilgili olarak da taşınmaz maliki davaya dahil edilmiş ancak sonradan verilen başka bir ara kararla bu ara karardan dönülerek davanın esastan reddine hükmedilmiştir.

Mahkemece öncelikle yolla ilgili olarak Belediye Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı, komşu taşınmazla ilgili olarak da taşınmaz maliki yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

KARAR : Uygulama kadastrosu sonucunda .... İlçesi İslamhaneleri Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı olan eski 524 parsel sayılı 9.222,95 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 110 ada 9 parsel numarasıyla ve 8.610,86 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, uygulama kadastrosu sırasında Hazineye ait taşınmazın yüzölçümünün gerçek yüzölçümünden daha düşük olarak tespit edildiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın uygulama kadastrosundaki tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Dava; 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit işlemi sonucunda itiraz edenin taşınmazı aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir.

Mahallinde yapılacak keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazın sınırlarında herhangi bir değişiklik olmadığının ve yüzölçümde oluşan eksilmenin hesaplamaya dair maddi hatadan veya hesaplama yönteminden kaynaklandığının anlaşılması halinde Kadastro Müdürlüğünün hasım gösterilmesi yeterli görülerek davanın esastan reddine karar verilmeli, çekişmeli taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen eksilmenin komşu taşınmazlardan kaynaklandığının belirlenmesi halinde ise davanın husumetten reddi yerine komşu parsellerin malikleri davaya dahil edilerek yöntemince taraf teşkili sağlanmalı ve işin esasına girilerek gerekli araştırmalar yapılmalıdır. Uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindeki somut davada, başlangıçta Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle dava açılmış ise de, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişi raporuyla uyuşmazlığın çekişmeli taşınmazın güneyinde yer alan yoldan ve kuzeybatıda bulunan 110 ada 7 (eski 532) parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı belirlenmiş, mahkemece verilen ara karar uyarınca da yolla ilgili olarak Belediye Başkanlığı, 110 ada 7 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak da taşınmaz maliki davaya dahil edilmiş ancak sonradan verilen başka bir ara kararla Belediye Başkanlığı ve ...'ın davaya dahil edilmesine dair ara karardan dönülerek davanın esastan reddine hükmedilmiştir. Mahkemece yapılan uygulama dosya kapsamına ve yukarıda açıklanan düzenlemelere tamamen aykırıdır.

Hal böyle olunca, öncelikle yolla ilgili olarak Belediye Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı, komşu 110 ada 7 (eski 532) parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak da taşınmaz maliki yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

***
Benden bu kadar... Kolay gelsin