Mesajı Okuyun
Old 04-07-2019, 12:58   #4
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Alıntı:
Müvekkilin yaklaşık 40 yıldır kullandığı ve 35 sene önce kadastro uygulanan taşınmazı, yenileme kadastrosuna tabi olmuştur.

TMK.m.683, 713, 715

3402/m.11,12,16; 22

T.C.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/20114
K. 2018/3457
T. 23.5.2018
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

KARAR : Uygulama kadastrosu sırasında Çine İlçesi Bedirler Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacılar ... ve paydaşları adına kayıtlı bulunan eski 502 parsel sayılı 17.400,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 106 ada 186 parsel numarasıyla ve 17.656,70 m2 yüzölçümlü olarak; tapuda davacılar ... ve paydaşları adına kayıtlı bulunan eski 348 parsel sayılı 21.400,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 106 ada 187 parsel numarasıyla ve 20.905,55 m2 yüzölçümlü olarak; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan 346 parsel sayılı 57.000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 106 ada 188 parsel numarasıyla ve 48.955,01 metrekare, davalılar ... ve müştereklerinin murisi ... ile davalı ... ve müştereklerinin murisi ... adına tapuda kayıtlı bulunan 349 parsel sayılı 9.400,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 106 ada 36 parsel numarasıyla ve 9.152,22 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacılar ... ve arkadaşları, 106 ada 188 parsel sayılı taşınmaza, davacılar ... ve arkadaşları ise 106 ada 36 ve 188 parsel sayılı taşınmazlara karşı uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazların sınırının yanlış belirlendiği iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli Çine Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, çekişmeli taşınmazların uygulama tutanaklarının olağan usule göre kesinleştirilmesi için ... Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Mahkemece, 3402 Sayılı Kanun'un 22/a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası sırasında sadece ölçüm, tersimat ve sınırlandırmalara dair hataların inceleme konusu yapabileceği mülkiyete dair uyuşmazlıkların inceleme konusu yapılamayacağı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.

3402 Sayılı ... Kanunu'nun (22/a) maddesinde yer alan düzenlemeye göre,
Tapulama, ... veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik sebeplerle yetersiz kalan eksikliği görülen ve zemindeki sınırları gerçeğe uygunluk göstermediği tespit edilen ... haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve ... görmüş yerlerde yeniden ... yapılabilirse de bu hallerde mülkiyet ihtilafı çıkarılamaz ve çalışmalar sadece taşınmazların geometrik durumlarını belirlemek üzere teknik çalışmalarla sınırlıdır. Somut olayda davacılar tarafından uygulama kadastrosu sırasında tespit edilen yeni sınırların hatalı belirlendiği iddiasıyla 3402 Sayılı ... Kanunu'nun (22/a) maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna karşı dava açmışlardır. Mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen 2 harita mühendisi ve 1 fen teknikerinden oluşan bilirkişi heyeti raporundan; çekişmeli taşınmazlar arasında sınırı belirleyen taş duvarın davacıya ait 106 ada 186 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, uygulama kadastrosu ile davacılar aleyhine taşınmazların sınırında değişiklik yapılmadığı, fen bilirkişi raporuna ekli haritadan da bu durumun gözlendiği, eylemli olarak da zeminde davacılara ait olduğu belirtilerek mülkiyet hakkı talep edilen bir bölümün bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde taraflar arasındaki uyuşmazlık uygulama kadastrosundan kaynaklanmakta olup mülkiyet ihtilafı söz konusu değildir. Kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazların sınırının doğru belirlendiğine ve taşınmazların alan hesaplarında ve paftasında hata bulunmadığına göre mahkemece davanın reddine, çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tesciline kararı verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile ihtilafın mülkiyete dair olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 23.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.