Mesajı Okuyun
Old 25-06-2019, 13:36   #4
SEDAT BAYSAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2013/24362
KARAR NO : 2013/34617


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı, borçlu hakkında bonoya dayalı olarak asıl alacağın takip tarihinden itibaren % 29 oranından az olmamak üzere artan oranlarda ticari faizi ile birlikte tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmış olup ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresi içerisinde faiz oranına itiraz edilmemiştir.
Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra dosya hesabının kambiyo senetleri ile ilgili kademeli faiz oranı ile hesap edilmesi talebinin icra müdürlüğünce reddine ilişkin kararını şikayet konusu yapmıştır.
İcra mahkemesince takip tarihindeki avans faiz oranı belirlenerek, takipten sonrası için 3095 Sayılı Yasanın 2. maddesinde belirtilen ilkelere ve dönem dönem değişen avans faiz oranlarına göre faizin hesaplanması gerekirken, % 29 faiz oranı üzerinden takibe devam edileceği sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Zira, takip dayanağı belgenin niteliğine göre, takipten sonra talep edilen % 29 faiz oranı, "avans faizi uygulanması" istendiğini gösterdiğinden, Dairemizin süreklilik kazanan yerleşik içtihatlarında da açıklandığı üzere, takipten sonrası için dönem dönem değişen ( yani kademeli ) avans faiz oranlarına göre ve % 29 faiz oranının aşılmaması koşulu ile faiz hesaplamasının yapılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece 3095 Sayılı Yasanın 2.maddesinde belirtilen ilkeler gözetilerek takip tarihinden sonraki dönemler için değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, borçlunun ödeme emri tebliği sonrası süresinde faize itirazı olmadığından faiz oranının kesinleştiği gerekçesi ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.