Mesajı Okuyun
Old 27-05-2019, 13:26   #1
ahosweet

 
Kitap vekalet görevini ifa kötüniyet mal kaçırma husumet ve dava

Merhaba,
Husumet, zamanaşımı ve davada seçilecek hukuki yolun tespiti konusunda okuduğum yargıtay kararları nedeniyle çok ciddi karmaşa yaşamaktayım. Yardımcı olursanız çok sevinirim.Şöyle ki;

Müvekkili, ailesi (anne baba ve diğer kardeşler) uzun zamandır özel bazı sebeplerle dışlamaktaydı. Müvekkilin ebeveynleri yurt dışında yaşamaktaydılar. Ebeveynler, Türkiye'de her türlü işi takip etmesi için ayrı ayrı geniş yetkili bir vekaletnameyi çocuklarından birine vermişler. Anne yurt dışında ölüm döşeğindeyken, oğlu Türkiye'deki taşınmazı İYİNİYETLİ 3.bir kişiye satmıştır. Parası ise ortada yok. Şimdi müvekkil, kardeşine bu taşınmazın parasını tahsil için dava açmak istiyor.

Yargıtay kararlarına baktığımda;
3.kişi iyi niyetli ise vekalet görevi iç ilişki sayılıyor ve zamanaşımı 5 yıl diyor. (Hatta bir hakim, vekil eden vefat ettiğinden mirasçısının sebepsiz zenginleşme hükümlerinde talep etmesi gerektiğini karara bağlamış. Yargıtay kötüniyet bakımından zamanaşımı uygulanmaz derken iyiniyetli 3.kişi olan durumlarda zamanaşımının ne olacağı yine cevapsız kalmış)

Ayrıca, bu paranın terekeye iadesinin istenmesi gerektiği ve tüm mirasçıların dava açması gerektiği belirtiliyor.

Zaten husumet, vekalet verilen diğer mirasçı kardeşe yöneltilecek. Yani taraf teşkili imkansız hale geliyor. Taşınmaz mirastan mal kaçırmak için mi satılmış yoksa vekil annesinin hastalığından mı faydalanarak vekalet yetkisini aşarak talimat almadan satış yapmış bilemiyoruz. Sağ kalanlar da duruma her şekilde sessiz kalırlar zaten.

Bu durumda ne yapılması daha uygun olur, yardımcı olursanız sevinirim.

NOT: Terekede başka mal olduğundan saklı pay talebi olaya uygun düşmüyor.