Mesajı Okuyun
Old 02-04-2019, 12:19   #2
para_doks

 
Varsayılan

ANAYASA MAHKEMESİ(Başvuru Numarası: 2013/7304)

Karar Tarihi: 15/4/2015
...
31. 2918 Sayılı Kanun ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre maddi hasarlı kaza tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir resmi belge niteliğindedir. Bu sebeple sonraki bilirkişi incelemelerinde de esas alınacaktır. Buna karşın tutanaktaki bilginin aksinin tanık anlatımları ve diğer delillerle kanıtlanması mümkündür. Karayolları Trafik Yönetmeliği'ne göre kaza tespit tutanaklarında 21/3/2012 tarihinden önce kusur oranına ilişkin görüş yer almaktaydı. Fakat Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikten sonra tutanakta taraflar için kusur oranı belirtmeksizin sadece kazanın oluşumunda kimin hangi trafik kuralını ihlal ettiği belirtilmekle yetinilmektedir. Öte yandan 21/3/2012 tarihinden önce, kaza tespit tutanağında yer verilen kusur durumuna ilişkin görüşler bilirkişi görüşü olarak kabul edilmemekte, çıkacak uyuşmazlıklarda kusur durumunun ayrıca bilirkişi aracılığıyla saptanması gerekmekteydi. Başka bir deyişle kaza tespit tutanağı yalnızca ispat vasıtası olarak önem taşımaktadır.

32. Kaza tespit tutanaklarına karşı kanunda doğrudan bir itiraz yolu düzenlenmiş değildir. Uygulamada, tazminat davası açılması veya ceza soruşturmasının başlatılması durumunda kaza tespit tutanağına itiraz hâkime veya Cumhuriyet savcısına yapılmaktadır. Ayrıca doktrinde, henüz dava söz konusu değilse, kaza ile ilgili delillerin tespiti maksadıyla delil tespiti isteyerek, kaza yerindeki maddi deliller ile varsa tanık anlatımlarının tespiti ve kusur durumunun belirlenmesinin istenebileceği kabul edilmiştir (bkz. Hasan Tahsin Gökcan, Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk, Tazminat, Sigorta ve Rücu Davaları, Ankara, 2014, s.1450-1465). Bundan başka Yargıtay da kaza tespit tutanaklarının tek başına hüküm kurmak için yeterli olmadığını, ancak aksi ispat edilemediği sürece maddi durumu belirleyen kanıt olduğunu kabul etmektedir.



Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca, tek başına delil tespiti istemeniz mümkün. Buna rağmen bizim yaptığımız delil tespiti talebi hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle reddedildi.

Sizin olayınıza gelince; tespit talebinizin reddine karşı istinaf başvurusu yaptınız mı veya başka bir deyişle bu karar kesinleşti mi bilmiyorum. Kesinleşmedi ise istinaf başvurusu yapabilirsiniz. Kesinleşti ise elinizde sadece tazminat talepli dava açma şansı kalıyor. Açtığınız davanın reddi halinde olağan olarak yargılama giderlerinden (bu arada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinden) sorumlu olacaksınız.