Sayın Meslektaşlarım;

Birbirleriyle kardeş olan 3 müvekkilimin dördüncü kardeşleri muris muvazaası sebebiyle dava açıyor ve vefat eden annelerinin onlara birer ev ve birer arsa verdiğini ama kendisine vermediğini iddia ediyor.

Konuyu daha iyi anlatabilmek için evlerin ve arsaların durumunu ayrı ayrı izah edeceğim;

--- EVLER;

Müvekkillerim aslında onun da ev aldığını söylüyor. Konuyu araştırınca anladık ki;
Vefat eden annenin bir arsası var bu arsa için bir müteahhit ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılıyor ve asıl muvazaa bu sözleşmede dördüncü kardeş (ve belki de anne) tarafından müteahhit ile birlikte yapılıyor. Çevredeki emsallere göre 1 dükkan 5 daire alması gereken müvekkilimin annesi 1 dükkan 3 daire alıyor. (Daha doğrusu müteahhit ile bu şekilde sözleşme yapılıyor. Hatta önce 4 daire için sözleşme yapılıyor, 1 sene sonra ek sözleşme ile daire sayısı üçe düşürülüyor.)

Aslında anne tarafından dördüncü kardeşe verilen dördüncü daire müteahhit tarafından dördüncü kardeşe "satılmış" gibi gösteriliyor. (Fatura var ama para geçişi yok)
Bunun dışında bir daire de müvekkillerimin dayısına peşkeş çekiliyor. (Bunu biliyoruz ama ispat edemiyoruz. Niye böyle yapıldığını da bilmiyoruz. Dayı daireyi üzerine hiç almamış. Direkt üçüncü kişiye satış olmuş)

ARSALAR--- ;
20 sene önce, tarafların annelerinin üzerine olan 3 arsa müvekkiller arasında paylaştırılıyor. Bunun karşılığı olarak da babalarına ait bir ev ve iyi durumdaki şirketin bir bölüm hissesi de dördüncü kardeşe veriliyor. (Dördüncü kardeş en büyük kardeş olduğu için aslında ona daha fazla pay veriliyor)

Bu durumda;

Dördüncü kardeşin açtığı tapu iptal davasında savunma yapmanın yanında;

-Müteahhit ile yapılan muvazaalı sözleşmenin iptali için de bir dava açılması gerektiğini,

-Babalarının dördüncü kardeşe verdiği ev ve şirket hissesi için de bir dava açılması gerektiğini düşünüyorum.

Ancak, ne tür davalar açmam gerektiği ve davalıların kimler olması gerektiği konusunda kafam karışık.

Fikirlerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.