Kısmi dava ek dava ilişkisinde gözden kaçırılan bir noktaya değinmek istiyorum. Konu içinde sunulan Yargıtay Kararlarında kısmi davada sunulan delillerle ek davada sunulan delillerin aynı olduğu, ek davada farklı ve yeni bir delil sunulmadığı varsayımı ile kararlar oluşturulmuştur.

Ne var ki kısmi davada sunulamadığı için oluşturulan hüküm, ek dava sırasında ilk davadan farklı ve yeni bir delil olarak dosyaya sunulmuş ise, hakim, kısmi dava konusu kesinleşmiş olsa bile ek davada kısmi dava hakkındaki kararı doğrudan dikkate alarak hüküm kuramaz. Zira ek dava mahiyeti itibariyle kısmi davadan ayrı, müstakil bir dava olup, tarafların yeni deliller sunmasına engel yoktur. Her dava, kendi dosyası içindeki mevcut delillere göre hükme bağlanır.

Örnek vermek gerekirse, kısmi dava seyri içinde dava konusunu hükümden düşüren veya azaltan bir belge davalı tarafından her hangi bir nedenle dosyaya sunulamadığı için dosyadaki mevcut delil durumuna göre aleyhe oluşturulan bir kısmi hüküm olduğu halde ek dava sırasında davalı, söz konusu belgeyi dosyaya sunarsa, hakim, dava konusunu hükümden düşüren veya azaltan belgeyi ek davada dikkate almak ve kısmi davadaki hükümle bağlı olmadan hüküm kurmak zorundadır, diye düşünüyorum.