Mesajı Okuyun
Old 17-12-2018, 18:45   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alacağın temliki ile asıl hak ve dava hakkı temlik alana devr edilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olur. Temlik alan dilerse ve şartları varsa temlik edene davayı ihbar edebilir. (HMK m.61). Bunun dışında davacının temlik edeni davaya dahil etmesi için usuli bir nedenin bulunmadığını düşünüyorum.

3. Hukuk Dairesi 2016/2090 E. , 2017/872 K. 07.02.2017 T.

...Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle alacağın temliki ve taraf sıfatı kavramının açıklanmasında yarar vardır.

Alacağın temliki, 6098 sayılı TBK m. 183. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Rızai temliki düzenleyen TBK’nun 183. maddesi; “Kanun, sözleşme ve işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasının almaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.” hükmünü içermektedir.

Bu hükümden de açıkça anlaşılacağı üzere; alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek
hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir.

Alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır.