Mesajı Okuyun
Old 06-08-2018, 21:29   #3
Av. Suat

 
Varsayılan

Taksim sözleşmesinin yapılması anında anılan binadan herkesin yararlanmasına müsaade edileceği yönünde bir irade ortaya koyup böylece herkesi ikna ederek taşınmazın devrini sağladıktan sonda bundan dönmek hali irade fesadı hallerinden hiledir kanımca.

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2004/14-558
Karar: 2004/722
Karar Tarihi: 15.12.2004
ÖZET : ......Hile nedeniyle iradenin fesada uğratıldığı iddiası tanık delili ile de ispat edilebilir

T.C.
Yargıtay
1. Hukuk Dairesi
Esas No:2013/22333
Karar No:2014/4568
K. Tarihi:27.2.2014
Dava; hata hukuksal nedenine dayalı miras taksim sözleşmesinin iptali ve tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki; hak düşürücü süreyi düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 39. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 31. ) maddesi '' yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır'' hükmünü içermektedir. O halde, hak düşürücü sürenin geçmiş olması halinde mahkemece işin esasının incelenemeyeceği ve salt bu nedenle davanın reddine karar verileceği kuşkusuz olup sürenin mahkeme tarafından re'sen dikkate alınıp incelenmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır.