Mesajı Okuyun
Old 09-07-2018, 12:17   #3
Av. Suat

 
Varsayılan

818 sayılı BK. m.60/1,c.2’deki (6098 sayılı TBK.72/1,c.2’deki) “ceza yasaları uyarınca daha uzun süreli zamanaşımı” için kısaca “ceza zamanaşımı” denilmekte ise de, Ceza Yasalarında iki tür “zamanaşımı” yer almış olup, bunlardan birincisi dava açabilme sürelerini belirleyen “ceza davası zamanaşımı” ve öteki devletin cezalandırma hakkına ilişkin “ceza zamanaşımı”dır.


Hukuk mahkemelerinde açılacak tazminat davalarında, Borçlar Yasası 60/2.maddesi gereği uygulanacak olan ceza zamanaşımı süresi, yukarda açıklanan birincisi, yani “ceza davası zamanaşımı” süreleridir.
Ceza davası zamanaşımı süreleri, yürürlükten kalkan eski 765 sayılı TCK’nun 102.maddesinde yer almıştır. Yeni 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ise öncekinden farklı olarak madde başlıkları konulmuş olup, (eski 102.maddenin karşılığı olan) 66. maddenin başlığı “dava zamanaşımı”dır.

TCK 155/1...... 8 YIL
TCK 155/ 2 ....... 15 YIL dır.

15 yıl içinde ıslah da dahil bir sıkıntı yaşayacağınız sanmıyorum.


BK.mad.60/2 uyarınca, ceza davası zamanaşımının uygulanabilmesi için, eylemi işleyen hakkında ceza davasının açılmış ya da mahkumiyet kararı verilmiş bulunması gerekli değildir. Yalnızca haksız eylemin suç niteliğini taşıması yeterlidir.
HGK.06.05.2009, E.2009/3-10 - K.2009/178)

Ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, ceza davası açılmış bulunması gerekmediği gibi; mahkumiyet kararı verilmiş olması da koşul değildir.
4.HD.14.06.2004, E.2004/1183 - K.2004/7711)

Ceza davası zamanaşımının uygulanması için haksız eylemin sadece suç niteliğinde olması yeterlidir. Bu zamanaşımının uygulanabilmesi için eylemi işleyen hakkında ceza davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması gerekli olmadığı gibi, sanığın mahkumiyet kararından sonra ölmüş olması hali de buna engel değildir.
4.HD.08.07.1986, 4736-5453 (YKD.1986/11-1621)