Mesajı Okuyun
Old 27-03-2007, 15:34   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Eroral,

Tebligat Kanun ve Tüzük'üne bakarsak, sanki bir silsile var gibidir. Yani önce yetkilisi; o yoksa onun yetkili kıldığı kişi ve o da yoksa herhangi bir memur veya müstahdeme yapılmalıdır. Yani tebigat memuru zapta, ilk tebliğ olunması gereken kimseye neden tebliğ olunamadığını, sonrakine neden tebliğ olunamadığını ve en sonunda tebligatı verdiği kişiye neden verdiğini ayrıntılı bir şekilde yazmak zorundaymış gibi anlıyorum.

Tebligat hususu fazla suistimal edildiği için, kanun ve tüzükle çok sıkı hükümler getirildiği gibi, Yargıtay da bir çok kararında ince eleyip sık dokumaktadır. Ancak yine de bir standart sağlandığı söylenemez. Aşağıya iki farklı kararı alıntılıyorum.

Alıntı:
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/11889
K. 2006/642
T. 2.2.2006
• TÜZEL KİŞİYE TEBLİGAT ( Selahiyetli Mümessillerine Yapılması Gereği )
• TÜZEL KİŞİNİN TEMSİLCİSİ ( İş Saatlerinde İş Yerinde Bulunmadıkları veya O Sırada Evrakı Bizzat Alamayacak Bir Halde Oldukları Takdirde Tebliğin Tüzel Kişinin O Yerdeki Memur veya Müstahdemlerinden Birine Yapılması Gereği )
• İŞ SAATLERİNDE İŞ YERİNDE BULUNMAMA ( Tebliğin Tüzel Kişinin O Yerdeki Memur veya Müstahdemlerinden Birine Yapılması Gereği )
7201/m.12,13
Tebligat Tüzüğü m.17,18

ÖZET : Tebligatın tüzel kişinin selahiyetli mümessillerine yapılması, tebligat yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılması gerekir.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmesi nedeni ile dava temerrütten tahliye isteğine ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine göre duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Tebligat Yasası'nın 12. ve 13. Tebligat Tüzüğü'nün 17. ve 18. maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligat hususunu düzenlemiş olup, anılan madde hükümlerine göre tebligatın tüzel kişinin selahiyetli mümessillerine yapılması, tebligat yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılması gerekir.

Olayımızda, davalı şirket adına çıkarılan dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye borçlu şirketin yetkili temsilcilerinin hangi nedenle tebligatı alamayacak durumda oldukları belirtilmeksizin "şirketin işçisi Z. S." imzasına tebliğ edilmiştir. Bu durumda davetiyenin Tebligat Yasası ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği kabul edilemez. Borçluya usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.02.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/11756
K. 2004/28051
T. 16.12.2004
• İHBAR TAZMİNATI ( Tebligat Davalı Şirketin Muhasebecisine Yapıldığı Gerekçesiyle İhbar Tazminatı Faizinin Dava Tarihinden İtibaren Yürütülmesi - Şirket Muhasebecisine Yapılan Tebligat Usulüne Uygun Olduğundan Davalının Bu Tarihte Temerrüde Düşürüldüğü Bu Tarihten Faiz Yürütülmesi Gereği )
• ŞİRKET ADINA YAPILAN TEBLİGAT ( Şirketi Temsile Yetkili Kişiye Yapılması Zorunluğu Bulunmadığı - Hazır Bulunan Memur veya Mustahdemlere Yapılmasının Yeterli Olduğu )
• TEBLİGATIN GEÇERLİLİĞİ ( Şirketin Muhasebecisine Yapılan - Şirketi Temsile Yetkili Kişiye Yapılması Zorunluğu Bulunmadığı )
7201/m. 13, 17
ÖZET : 7201 sayılı Tebligat Kanunun 13.ve 17. maddesi hükümlerine göre davalı şirket adına yapılacak tebligatın, şirketi temsile yetkili kişiye yapılması zorunluluğu yoktur. Hazır bulunan memur veya müstahdemlere yapılması yeterlidir. Böyle olunca, yapılan tebligat usulüne uygundur, davalı temerrüde düşürülmüştür. Bu durumda ihbar tazminatının faiz başlangıç tarihi hatalı olmakta kararın bu yönden bozulması gerekir.

DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı işçi 6.5.2003 tarihinde açtığı davadan önce 3.9.2001 tarihinde çektiği ihtarname ile davaya konu olan ihbar tazminatı alacağını davalı işverenden talep etmiş ve bu ihtarname şirket muhasebecisine tebliğ edilmiştir.

Mahkemece; adı geçen muhasebeci davalı şirketi temsile yetkili kişi olmayıp muhasebeci olduğundan, tebligatın usulsüz yapıldığı gerekçesi ile ihbar tazminatı faizinin dava tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunun 13.ve 17. maddesi hükümlerine göre davalı şirket adına yapılacak tebligatın, şirketi temsile yetkili kişiye yapılması zorunluluğu yoktur. Hazır bulunan memur veya müstahdemlere yapılması yeterlidir. Böyle olunca, yapılan tebligat usulüne uygundur, davalı temerrüde düşürülmüştür. Bu durumda ihbar tazminatının faiz başlangıç tarihi hatalı olmakta kararın bu yönden bozulması gerekir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.



Sayın mahkeme muhtemelen yetkili temsilcilere neden tebligat yapılamadığı yazılmadığı için, tebligatı geçersiz kılmıştır.Ama yukarıda sunduğum ikinci karara göre ise tebligat geçerlidir. Temyiz edin diyeceğim ama pratikte faydasını göremezsiniz çünkü zamanaşımına uğrar.

Saygılarımla