Merhaba meslektaşlarım;

Yabancı müvekkil
CEZAÎ KONULARDA ULUSLARARASI ADLÎ İŞ BİRLİĞİ KANUNU M.14/4 İle SUÇLULARIN İADESİNE DAİR
AVRUPA SÖZLEŞMESİ m. 16'ya göre 40 gün için tutuklanmıştır.

Sorgu yapan Sulh Ceza Hakimliği'ne 7 gün içinde tahliye talebinde bulunulmuştur ve bu talep numarayı izleyen mahkemece reddedilmiştir.

Şahıs hakkında İNTERPOL'ce kırmızı bülten çıkarılmıştır. iddia edilen suç dolandırıcılık ancak henüz yalnızca şikayet evrakı mevcuttur.

27. günde

MADDE 16- Muvakkat Tevkif

4) Muvakkat tevkif, tevkifi takip eden 18 günlük müddet zarfında talep edilen tarafa
iade talebinin ve 12 inci maddede mezkûr belgelerin tevdi edilmemesi halinde sona erer;
muvakkat tevkif hiçbir suretle tevkiften sonra 40 günü tecavüz edemez. Bununla beraber,
muvakkaten serbest bırakma her vakit mümkündür; ancak talep edilen taraf, istenen şahsın
kaçmasına mâni olmak için lüzumlu addettiği tedbirleri alacaktır.

maddesi gereğince tarafımızca serbest bırakılma talep edilmiş ve bu talep de 7 günlük süreden sonra verilen dilekçe olduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞI KARARI verilmiştir.

Dosyaya herhangi bir belge girmemiştir.

Bu durumda SİDAS'taki 18 günlük süre açısından itirazımızı ve TAHLİYE TALEBİMİZİ nöbetçi sulh ceza hakimliği'ne mi yapmak gerektir?

Ayrıca müvekkil, siyasi sebeplerle GÖÇ İDARESİ'ne sığınma talebinde bulunmuştur.

Bu sığınma talebinin iadeye etkisi nasıl olacaktır?