Mesajı Okuyun
Old 07-04-2018, 14:58   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Öncelikle ortada bir sözleşme var ise (şifahi veya yazılı) sözleşmeye dayanmanız gerekir. Sebepsiz zenginleşme ve sözleşme borcun doğumu yönünden farklı hukuki kurumlar; ispat ise farklı bir olgudur.

Yetki bakımından ; Açacağınız itirazın iptali davasında akdi ilişkiyi ispatlayabilir iseniz(ki davanın esası bakımından da en önemli husustur), mahkeme yetkili hale gelecektir. Zira para alacağında davacının ikametgahı mahkemesi de yetkilidir. Bu durumda icra takibini başlattığınız (alacaklı bakımından da yetkili yerde) davanızı açmanızı tavsiye ederim.

Alıntı:
Vukubulan iktisabın ( çoğalmanın ) sebepsiz iktisap kuralları dışında, özel bir hukuk kuralına dayanılarak iadesi mümkün olmamalıdır. Zira böyle bir imkan varsa artık sebepsiz iktisap kuralları değil, sözü edilen özel kurallar uygulanır. İadenin; istihkak davası, haksız inşaat sebebiyle tazminat davası, sözleşmenin ifası davası, sözleşmeden dönme sebebiyle iade davası, vekaletsiz iş görmeye dayanan iade davası gibi yollarla gerçekleştirilmesi mümkünse, artık sebepsiz iktisap kurallarına başvurulamaz ( Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. Baskı, İstanbul 1993, s. 734-738 ). (HUKUK GENEL KURULU E. 2013/13-1018 K. 2014/508 T. 9.4.2014)