Mesajı Okuyun
Old 06-04-2018, 11:29   #3
usta88

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/ 3788
Karar: 2017 / 9418
Karar Tarihi: 15.06.2017

ÖZET: Mahkemece, borçlunun takip kesinleştirilmeden aleyhinde yapılan haciz ve yakalama işlemine yönelik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce, mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
(2004 S. K. m. 78)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22/02/2017 tarih, 2016/11796 Esas - 2017/2442 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından başlatılan kira alacağına dayalı takipte, borçlu ...’ın icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden hakkında haciz kararı verilemeyeceğini ve hakkında kira alacağına dayalı takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine dair verilen kararın Dairemizce onandığı görülmektedir.

Sair karar düzeltme talepleri yerinde değil ise de;

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 78. maddesine göre, alacaklı, ancak ödeme emrindeki müddet geçtikten sonra haciz konulmasını isteyebilir.

Somut olayda, alacaklı, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip yolunu seçmiş olup, şikayetçi ...’ı takip talebinde sözleşme kefili olarak borçlu göstermiştir. Borçlu adına çıkartılan Örnek 13 nolu ödeme emrine ilişkin tebligat ise 19.12.2006 tarihinde bila tebliğ iade dönmüş olmakla takip, adı geçen borçlu yönünden kesinleşmemiştir. Alacaklı vekili tarafından 26.01.2012 tarihinde sadece dosyanın yenilenmesi talep edilmiş, aynı gün icra müdürlüğünce yenileme emri düzenlenmiştir. Her ne kadar borçlu adına gönderilen 07.02.2012 tarihli tebligat mazbatası üzerinde “7 örnek ödeme emri vardır” yazılı ise de, dosya kapsamında genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde ödeme emrine ilişkin takip talebi ya da borçluya örnek 7 gönderilmesine ilişkin bir talep görülememiştir. Yenileme emrinin tebliğe çıkarılması istenmiş ise de, usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeksizin borçluya bilahare yenileme emri çıkarılması yerinde değildir. Bununla birlikte henüz borçluya Örnek 13 ödeme emri tebliğ edilmediğinden, adı geçen borçlu yönünden kesinleşmiş bir takip olmadan, alacaklının bu aşamada haciz talep etme imkanı ve icra müdürlüğünün de talep doğrultusunda işlem yapma olanağı hukuken mevcut değildir. Bir başka deyişle, ödeme emrindeki müddet geçmeden (takip kesinleşmeden) haciz yönünde alınan kararlar yok hükmünde olacağından bu karar doğrultusunda yapılan haciz işlemi de usul ve yasaya aykırı olacaktır.

O halde mahkemece, borçlunun takip kesinleştirilmeden aleyhinde yapılan haciz ve yakalama işlemine yönelik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken istemin tümdne reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce, mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

Sonuç: Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 22.02.2017 tarih ve 2016/11796 E.-2017/2442 K. sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)