Sayın Meslektaşlarım
Murisin 1990 yılında gayrimenkul satış vaadi ile 3.şahsa sattığı gayrimenkul hisselerinin ,iş bu satış vaadine dayalı olarak açılan hükmen tescil davası ile 1991 tarihinde iptaline ve davacı adına tesciline karar verilir.
Ancak iş bu hükmen tescil ilamı ,muhtemelen muris ile davacı şahıs haricen anlaştığından ,tapuya bildirilmez ve 2008 yılına dek gayrimenkul 3.şahıs üzerinde kalmaya devam eder.
2008 yılında 3.şahıs iş bu hükmen tescil ilamını tapuya bildirmeye karar verir.ve gayrimenkul 3.şahıs adına tescil edilir.ve tescil edildiği gün hemen bir başka 3.şahsa devredilir.
Buraya kadar herşey normal gözüküyor.ancak murisin ölümünden diğer mirasçıların eline adi yazılı bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçer.
Tapunun 2008 yılındaki satışından hemen 10 gün önce yapılan bu satış sözleşmesine göre ,murisin oğlu iş bu gayrimenkuldeki 3.şahıs lehine (hükmen tescil yapılacak olan şahıs)
olan sorunları tapuda çözmeyi ,ve satış yapmayı taahhüt etmektedir.
Bu satış vaadinde alıcı olan şahıs ise aracılık yaparak gayrimenkulün belirteceği isim tarafından belirlenmiş bedelle satın alınacağını taahhüt etmektedir.Hatta sözleşmede cezai şart dahi bulunmaktadir.
Diğer mirasçılar iş bu belgenin fotokopisini yıllar sonra satışa aracılık yaptığını bildiren bu şahsın vicdanen rahatsız olarak kendilerine vermesi ile öğrenmişlerdir.

Nitekim bu sözleşmesinin imzasından hemen 10 gün sonra dediğimiz gibi yıllar sonra hükmen tescil ile gayrimenkul önce murisin satış vaadinde bulunduğu 3.şahıs adına tescil edilir ve aynı gün başka bir şahsa devrediliyor.

İş bu tapu satışında murisin oğlunun bu satıştan para aldığına dair elimizde bir belge yok.Yalnızca adi yazılı gayrimekul satış vaadi sözleşmesi var.birde murisin oğlu tarafıından satıştan hemen 2 gün öncesine vicdanen rahatsız olan kişi lehine keşide edilmiş çok yüksek bedelli bir çek sureti var.Vicdanen rahatsız olan kişi gerekirse tanıklık yapabileceğini de belirtiyor.
Ancak iş bu gayrimenkul 2008 yılındaki satıştan sonra bir çok kez el değiştirmiştir.Bu halde mirastan mal kaçırma maksatlı yapılan bu satıştan dolayı ,iş bu gayrimekul bedelini alan murisin oğluna muris muvazasına dayalı sebebsiz zenginleşme davası açılabilir mi ?
süre kısıtlı zira burada tapu iptal sözkonusu olamayacağından ,zamanaşımında 10 senelik süre bir kaç ay sonra dolacak .

Sizce bu halde bedele yönelik bir dava açılabilir mi ? saygılar