Merhaba,
Sizlerden bir konuda görüş rica edeceğim.
İşçi x 01.05.2008 de işe başlıyor ve 01.06.2013 de iş akdi işveren tarafından feshediliyor.

İşçi x 2015 yılında sigorta primlerinin eksik yattığı gerekçesi ile tespit davası açıyor ve dava Kasım 2017 de karara bağlanıyor, işçi davayı kazanıyor, karar kesinleşiyor.

Bu arada işçi x 2016 yılında da işçilik alacakları için arabulucuya başvuruyor ancak işveren anlaşmaya yanaşmıyor.

7036 sayılı kanunun 15. maddesi ek-3. maddeyi düzenlemiş ve yıllık izin ve diğer tüm tazminatlar 5 yıllık zaman aşımına tabi demiş. maddenin devamında "bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zaman aşımı süreleri, değişiklikten önceki hükümlere tabi olmaya devam eder" diyor ki bu bizim duruma uyuyor gibi gözüküyor. Ancak hemen devamı cümle aynen şu şekilde: "Ancak, zaman aşımı süresinin henüz dolmamış kısmı, ek 3 üncü maddede öngörülen süreden (yani 5 yıldan) uzun ise, ek 3 üncü maddede öngörülen sürenin geçmesiyle zaman aşımı süresi dolmuş olur."

Şimdi işçi zaten kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağını talep etmek istiyordu. (Zira diğer alacakları zaten zaman aşımına uğramış.) Ancak bu noktada da 5 yıl mı 10 yıl mı sorunu ortaya çıkıyor. Eğer 5 yıl ise Haziran 2018'e kadar vaktimiz var gibi duruyor, bu durumda ise belirli dava açmak daha mantıklı gözüküyor.

Son bir sorum da şu, işçinin SGK'nın da ihbar edildiği eksik prim yattığı gerekçesi ile açtığı (ve kazandığı) dava nedeniyle alacak davasının da zaman aşımı kesilmiş olur mu? neticede tespit davasında işçinin maaşı belirlendi ki bu da alacak davaları için en önemli unsur.

Bu konuda sizlerden görüş ve mümkünse karar paylaşmanızı bekliyorum.