Mesajı Okuyun
Old 11-01-2018, 09:20   #10
av.karşığa

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Bu konu ,06.05.2016 T. 2015/1 E.2016/1 K. sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı'nda karşı oy yazısı içinde yer almış ve konu Prof.Dr.Hakan Pekcanıtez ve ark.larının Usul Kitabında yazılı olduğu gibi (ilk cevabımda olduğı gibi) açıklanmıştır. İçt.Brl.Kararının konusu ıslahın başlangıç anı olmayıp , bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı hakkında olduğundan ıslahın başlangıç anına aşağıda yazılı olan karşı oy yazısı dışında değinilmemiş ve konu tartışılmamıştır.

T.C.
YARGITAY
İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU
E. 2015/1
K. 2016/1
T. 6.5.2016
* ISLAH (Bozmadan Sonra Islah Yapılamayacağı ve 04.02.1948 Günlü 10/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının Değiştirilmesi Gerekmediği)
* BOZMADAN SONRA ISLAH (İle Davanın Tamamen Değiştirilmesi İmkanı Ortaya Çıkacağının ve Bunun da Kargaşalara ve Bitmeyen Davalara Neden Olacağı/Bozma Kararı Sonrasında Islah Yapılamayacağı ve 04.02.1948 Günlü 10/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının Değiştirilmesinin Gerekmediği)
6100/m.177
ÖZET : 04.02.1948 günlü 10/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının bozmadan sonra ıslah yapmayı yasakladığı ancak 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177/1. maddesinin tahkikat sonuçlanıncaya kadar ıslah yapılabileceğini öngördüğünü, bu sebeple Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında tahkikat safhasına dönüleceğinden bozmadan sonra ıslah yapılabileceği, 6100 sayılı HMK'nın 177. maddesinin yanlış yorumladığı, 1948 tarihli İBK'nın 6100 sayılı HMK karşısında güncelliğini kaybettiği, bozma kararı sonrasında ıslah yapılıp yapılamayacağı konusunda 4., 9., 10., 15. ve 21. Hukuk Daireleri kararları arasında görüş aykırılığı bulunduğu ileri sürülerek bu aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesi istenilmiştir. Bozma kararı sonrasında ıslah yapılamayacağı ve İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesinin gerekmediğine karar verilmiştir…..
SONUÇ : 56. Yukarıda açıklanan nedenlerle; "bozma kararı sonrasında ıslah yapılamayacağı ve İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesinin gerekmediğine" dair, 06.05.2016 tarihinde yapılan üçüncü görüşmede oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :….
Islah işlemine başvurulabilmesinin bir başlangıç anı birde son anı söz konusudur. Başlangıç anı da önemli olmakla birlikte esas önemli olan ıslahın yapılabileceği son anın ne zaman olduğudur. Kanunda ıslahın, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği düzenlenmiştir (HMK.md.177/1) Başlangıç anı belirtilmemiş, sadece ıslahın ancak tahkikat bitinceye kadar yapılabileceği vurgulanmış kesin bir süre verilmemiştir.

Islah yoluna başvurulma anının başlangıcı iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağının başlangıcı ile ilgilidir. Bir başka deyişle iddianın ve savunmanın değiştirilme yasağının başlangıcı, aynı zamanda, ıslah yoluna başvurulma anının başlangıcıdır. Çünkü iddia ve savunmanın değiştirilme yasağının başladığı andan önce taraflar iddia ve savunmalarını serbestçe değiştirebilirler. Hatta tarafların iddia ve savunmalarını serbestçe değiştirebilecekleri dönemde iddia ve savunmalarını ıslah yaparak değiştirmeleri halinde bile bu işlem ıslah olarak nitelendirilmemelidir. İddianın ve savunmanın değiştirilmesi anının başlangıcı yazılı (HMK. md. 118-142) ve basit (HMK. md. 316-322) yargılama usulüne tabi davalarda farklılık gösterir. Kural olarak yazılı yargıla usulüne tabi davalarda iddia ve savunmanın değiştirilmesi yasağı davacı yönünden cevap dilekçesinin verilmesiyle, davalı yönünden ise ikinci cevap dilekçesinin verilmesiyle başlar. Bunun yanında ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (HMK. md. 141/1 )

Basit yargılamaya tabi davalarda ise iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar. (HMK. md. 319)

Davanın her aşamasında karşı tarafın muvafakati ile iddia ve savunmasının değiştirebilme hakları saklıdır…..


Benim dosyamda birden çok davalı var ve biri hariç tamamı cevap dilekçesi verdi. Biz de cevaba cevap dilekçemizi sunduk ve o dilekçelerde dava türünü değiştirmedik. Bizim yönümüzden iddianın değiştirilmesi yasağı başlamış olur mu, yoksa son davalının cevap dilekçesini bekleyip ona cevap verdikten sonra mı yasak başlar? Karşı oy yazısında ''...Hatta tarafların iddia ve savunmalarını serbestçe değiştirebilecekleri dönemde iddia ve savunmalarını ıslah yaparak değiştirmeleri halinde bile bu işlem ıslah olarak nitelendirilmemelidir...'' şeklinde bir cümle geçiyor. Bu aşamada ıslah dilekçesi sunarsam mahkeme bunu ıslah dilekçesi olarak değil de ön inceleme henüz yapılmadığından ve yasak başlamadığından iddianın değiştirilmesi dilekçesi olarak kabul edebilir mi?