Mesajı Okuyun
Old 05-01-2018, 13:34   #7
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Ben de Sayın Av.Hulusi Metin ile aynı fikirdeyim.

Esasen kurduğunuz temel mantığa itirazım yok. Zira çek bir ödeme aracıdır ve borcunuzu da çeki ciro ederek ödemiş oldunuz ve bakiye borçtan mahsup ettiniz. Dolayısıyla da haciz ihbarnamesine itiraz ederken ödeme olgusunu dikkate aldınız. Lakin çekin karşılıksız çıkmasıyla birlikte bu kurgunuz çökmüş oldu.

Eğer çek bedelini borçluya öderseniz icra takibi alacaklısı haciz ihbarnamesine itirazınızın gerçeği yansıtmadığından bahisle dava yoluna giderse hem çek bedeli kadar bir ödeme yapmak hem de hapis cezası riskleriyle karşı karşıya kalırsınız. Bu riskin ne ölçüde gerçekleşeceğini bilemiyorum. Benzer bir vakaya ilişkin yargıtay kararına rastlamadım.

Buna karşın icra dairesine yapacağınız ödeme esasında çek ciro ettiğiniz şirketin malvarlığında bir azalmaya sebep olmayacaktır. Yaptığınız ödeme oranında borçtan kurtulacaktır. Dönüp aynı bedeli tekrar sizden istemesinde bir menfaati yoktur.

Ancak ben bu tip durumlarda şöyle bir yöntem tercih ediyorum: Mevcut durumu icra müdürlüğünün bilgisine sunup vereceği karar doğrultusunda hareket edileceğini bildiriyorum. Pek tabii ki icra müdürlüğü dosyaya ödeme yapılmasını yolunu tercih edip bu yönde talimatını iletiyor. Müvekkil, icra müdürlüğünün talimatı ile bağlı olduğundan ödemeyi icra dosyasına yapıyor. Bu kurguda, dosya borçlusu icra müdürlüğünün kararını şikayet konusu haline getirmekte serbest. Bu vesileyle de kararın nihai çözümü hakime kalmakla birlikte müvekkil açısından en risksiz senaryo seçilmiş oluyor.