Mesajı Okuyun
Old 25-03-2007, 22:37   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

Burada doğrudan yapılan yani idari işleme dayanmadan yapılan bir eylem olduğundan, Öncelikle İdareye başvurmanız gerekiyor.(İyuk.m.13) Aksi takdirde idari merci tecavüzü olur.(İyuk.m.14-b) ve dilekçenin görevli idareye tevdiine karar verilir(İyuk.m.15.e)

İdarenin red cevabından itibaren 60 gün içinde de davayı açmalısınız.Davalı Milli savunma Bakanlığıdır.Şunu da hatırlatmakta fayda var: İdare Mahkemelerinde husumet sorunuyla karşılaşılmaz. mahkeme yanlış hasımı kendiliğinden düzeltip doğru hasıma dava dilekçesini tebliğ eder.(İyuk.m.15-c)

Danıştay'ın eski tarihli bir içtihatını ekliyorum,belki işinize yarar:


Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi ONUNCU DAİRE 1983 368 1982 2582 24/02/1983 KARAR METNİASKERİ BİR BİRLİK TARAFINDAN YAPILAN ATIŞ EĞİTİMİ SIRASINDA, YETERLİ
ÖNLEMLERİN ALINMAMASI SONUCU TARLASINDA ÇALIŞMAKTA İKEN YARALANARAK
ÇALIŞMA GÜCÜNÜ KISMEN YİTİREN KİŞİNİN UĞRADIĞI ZARARIN, OLAYDA HİZMET
KUSURU BULUNAN İDARECE TAZMİNİ GEREKTİĞİ HK.<
Dava, Komando Tugay Komutanlığının talim atışları sırasında köyündeki
tarlasında çalışmakta iken atılan bir tüfek kurşunu ile sırtından ya-
ralanan davacının bu olay sonucu uğradığı 200.000 TL.maddi zarar ile
200.000 TL.manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare, kendisine verilen kamu hizmetinin yürütülmesi için önce gerek-
li örgütü kurmak ve bu örgütün ayni, şahsi ve mali olanaklarıyla araç-
larını hizmete hazır tutmakla yükümlüdür. Bunların zamanında sağlana-
maması ve yerine getirilmesindeki kusur sonucu hizmetin hiç işlememe-
si veya geç ve noksan işlemesine sebebiyet verilmiş olması idareye,
zarar gören bu kimselerin zararlarının tazmini sorumluluğunu yükler.
Askeri birliklere gerekli eğitimi yaptırmakla yükümlü olan idare, aynı
şekilde atış yapılan bu gibi yerlerde halkın can ve mal güvenliğini
koruyucu tedbirleri almakla da yükümlüdür. Başka bir deyişle idare,
askeri eğitimi yaptırmakla yükümlü olduğu gibi, eğitim öncesi, sonrası
veya eğitim sırasında can ve mal güvenliğini bozabilecek her türlü
tehlikeli durumu ortadan kaldırmak veya engellemek için gerekli teşki-
latı kurmak, tüm önlemleri eksiksiz ve kusursuz almakla da yükümlüdür.
Aksi halde doğacak zararlar idarenin sorumluluğunu gerektirir.
Dava dosyasının incelenmesinden, Komando Tugay Komutanlığına ait atış
poligonunda birliklerin piyade hafif silahları ile atış eğitimleri ya-
pılırken poligonun arkasında bulunan tarlasında çalışmakta olan davacı
ya kurşun isabet ettiği ve yaralandığı anlaşılmaktadır. İdare her ne
kadar, birliğin atış yaptığı poligonun piyade hafif silah atışları i-
çin ayrıldığını, tel örgü ile sınırlandırılarak gerekli emniyet tedbir
lerinin alındığını ve merminin hedefte sert bir cisme çarparak ikinci
bir hız kazanması nedeniyle bu hızla sekme yönünde bulunan davacıyı
yaralamasının çok ender rastlanacak bir olay olduğunu, bu durumda
idarelerine yüklenebilecek bir sorumluluk bulunmadığı ileri sürmekte
ise de Askeri Savcılıkca yürütülen kovuşturma dosyasının incelenmesin-
den, piyade hafif silahlarının atışlarının yapılması için tahsis edil-
miş olan atış poligonunun emniyet hudutlarının belirlenerek tel örgü
ile sınırlandırıldığı, ancak her atış için önceden ayrıca bir tedbir
alınmadığı, civardaki köylere bir tebligat yapılmadığı, hedef hattı
gerisindeki bölümün emniyetinin hedef hattı üzerindeki toprak sedde i-
le sağlanabileceğinin düşünüldüğü, oysa olaya neden olan merminin he-
defte sert bir cisme çarpması sonucu hız kazanarak emniyet sağlanmış
bölge olarak düşünülen hedef arkasındaki 950 metre uzaklığı aşarak da-
vacıyı yaraladığı açık olup, bu şekilde meydana gelmiş bir olay idare-
nin en yüksek yeri 5.40 metre olan bir toprak sedde bulunması nedeniy-
le emniyetli yer olarak gördüğü hedef arkasındaki bölgede ender de ol-
sa böyle bir olayın meydana gelebileceği olasılığını düşünmemekle ted-
birsiz ve ihmalkar davrandığını gösterir nitelikte olduğundan ileri sü
rülen iddiayı kabule olanak yoktur.
Yukarıda açıklandığı gibi, davacının sırtından tüfek mermisi ile yara-
lanması olayında can ve mal güvenliği korunması gereken vatandaşların,
can güvenliğinin korunmaması şeklinde ortaya çıkan iç ve dış milli sa-
vunma hizmetinin devletçe kuruluşu ve yerine getirilişindeki yetersiz-
lik ve işleyişteki kusurluluk açık bulunduğundan, meydana gelen zara-
rın idarece tazmini gerekmektedir.
Tazminat miktarına gelince; açıklanan olay nedeniyle çalışma gücünün
% 20 sini kaybetmiş olan davacının oluşan maddi zararın tesbiti amacıy
la yaptırılan ve Dairemizce de yeterli görülen bilirkişi incelemesi so
nucunda düzenlenen rapora göre bu olay nedeniyle davacının 290.440.25
lira zarara uğradığı anlaşılmaktadır. Ancak davacının 200.000 lira taz
minat istediği görüldüğünden yukarıda açıklanan gerekçe ile istemine
göre 200.000 (ikiyüzbin) lira maddi tazminatın davalı idarece tazminat
isteminin reddi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte
davalı idareden tazminen tahsiline; bu olay nedeniyle davacının duymuş
ve duyacak olduğu manevi acıyı giderebilmek için takdiren ve maktuen
50.000 (ellibin) lira manevi tazminatın da davalı idareden alınarak
davacıya verilmesine karar verildi.



(MS/MÜ)