Mesajı Okuyun
Old 20-12-2017, 17:04   #1
Gülşen

 
Varsayılan 2B Zilyedi olmayan kişinin Zilyetlik hakkını devreden sözleşme yapması

Çalışma grubu üyeleri meslektaşlarıma merhaba,

pratik çalışmaya konu olabilecek ilginç bir olay var. Mülkiyeti hazineye ait olan 2B vasıflı taşınmazın fiili kullanım kadastrosu yapılırken usulsüz şekilde X şahsı kendi zilyetliğindeymiş gibi gösterip kendini Tapuya kullanıcı olarak kaydettiriyor. Daha sonradan zilyetlik hakkının devri sözleşmesi ile Y şahsına sözde zilyetliği devrediyor (Maliye Hazinesine 2B başvurusu yapması için noterden muvafakname de veriyor) ancak söz konusu taşınmaz zilyetliğe konu olabilecek bir yer değil tamamen usulsüz tescil söz konusu ve bu husus da mahkeme tarafından ayrı bir davada tespit edilmiş. Şİmdi Y şahsı zilyetlik sözleşmesi gereğince ödediği parayı nasıl kurtarabilir?

1- X şahsı sözleşme yapılırken gerçek zilyet olmadığı için sözleşme imkansızlık nedeniyle butlan yaptırımına tabidir dersek ve X bu imkansızlığı bilerek Y yi sözleşme yapmaya ikna etmiş dersek X'in menfi zararını öder diyor Yargıtay Kararları. Peki verdiği para+menfi zarar mı talep edilmeli? Sözleşme baştan itibaren batıl ise sözleşme altında " X'in parayı aldım" imzası da mı geçersiz olur? Yoksa bunu ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması kabul edilebilir mi? Buradaki imzayı sözleşmeden bağımsız adi borç ikrarı olarak kabul edebilir miyiz?

2- Tapulu taşınmazların satışının harici olması nedeni ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine gider ve verilenin denkleştirmiş güncel değerini istersek yine sözleşme altındaki parayı aldığını kabul eden imzayı borç ikrarı sayabilir miyiz?

3- Her ne kadar tapulu taşınmaz olsa da zilyetlik devir sözleşmesinin sadece maliyeye başvurma hakkını verdiğini, gerçek anlamda bir taşınmaz mülkiyeti nakil iradesi taşımadığını sadece zilyetliğin devri amacını taşıdığını savunsak sonuçta değişiklik olur mu?

Hepinize iyi çalışmalar diliyorum