Mesajı Okuyun
Old 06-11-2017, 00:02   #9
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan Kesinleşmeyen ilam (niteliğinde karar) ın icrası

Alıntı:
Yazan mhmt zeki
benzer bir duruma ilişkin bir sou sorabilir miyim ? tahkim Müvekkil lehine karar verdi ve karara itiraz edildi. lakin itiraz sonuçlanmadan karara ilişkin icra takibini başlattım. bunun üzerine Borçlu sigorta şirketi icranın durdurulmasını talep etti. icra müdürü de ben ancak icra mahkemesinin kararı ile icrayı durdurum diye karar verince şikayet yoluna gittiler. esas sorun yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de tarafımıza yüklenemsi ne yapabiliriz ?

Değerli meslektaşım;
Tahkim komisyonu kararı kesinleşmeden icraya konulduğundan, şikayet davasının kabulüne karar verileceği görülüyor.

T.C YARGITAY 8.Hukuk Dairesi Esas: 2016 / 17475 Karar: 2017 / 1227 Karar Tarihi: 07.02.2017
ÖZET: Borçlunun Sigorta Tahkim Komisyonu'na itiraz başvurusu yaptığı takibin ise daha önce başlatıldığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece; itiraz başvurusunun takip başlatıldıktan sonra yapılması nedeniyle, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir.(5684 S. K. m. 30)

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Borçlu vekili, vekil edeni aleyhine .... 32. İcra Müdürlüğü'nün 2016/14606 Esas sayılı takip dosyası ile ilamlı takip başlatıldığını, .... Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyeti kararına karşı itiraz başvurusu yapıldığını ve kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiştir.

Mahkemece; HMK 439. madde gereğince hakem kararlarının derhal uygulanacağı ve hakem kararlarına karşı sadece iptal davası açılabileceği ve bunun da kararın icrasını durdurmayacağı gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin 12. fıkrasında; "Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır. Temyize ilişkin usûl ve esaslar hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uygulanır." düzenlemesi mevcuttur.

Mevcut yasaya göre değeri Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği ve itiraz üzerine hakem kararlarının icrasının duracağı belirtilmektedir.

Somut olayda borçlunun Sigorta Tahkim Komisyonu'na 05.05.2016 tarihinde itiraz başvurusu yaptığı takibin ise daha önce 02.05.2016 tarihinde başlatıldığı anlaşılmaktadır.

O halde, Mahkemece; itiraz başvurusunun takip başlatıldıktan sonra yapılması nedeniyle, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir.


Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)



Şikayetin esasına girilmesi gerektiğine dair karar:

T.C YARGITAY 8.Hukuk Dairesi Esas: 2015 / 21323 Karar: 2016 / 8338 Karar Tarihi: 05.05.2016
ÖZET: Şikayeti konu alan davada mahkemece; borçlunun takibin durdurulmasına yönelik başvurusunun İcra Mahkemesi'nce incelenip sonuçlandırılması gerekirken işin esasına girilmeden şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
(5684 S. K. m. 30) (2004 S. K. m. 366) (1086 S. K. m. 428) (6100 S. K. Geç. m. 3)

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu vekili, vekil edeni aleyhine ..... İcra Müdürlüğü'nün 2015/8771 Esas sayılı takip dosyası ile ilamlı takip başlatıldığını, dayanak Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyeti kararına karşı itiraz başvurusu yapıldığını ve kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiştir.

Mahkemece; tahkim heyeti kararının icraya konulması için kesinleşmesi gerektiğine dair yasal düzenleme bulunmadığı, icra takibinin 28.04.2015 tarihinde başlatılmasına karşın itirazın 05.05.2015 tarihinde yapıldığı, yapılan itiraz ile takip durdurulabileceğinden İcra Müdürlüğü'ne itiraz dilekçesi verilmeden Mahkemeden talepte bulunulmasının yerinde olmadığı gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin 12. fıkrasında; “ Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her halükarda temyiz yolu açıktır. Temyize ilişkin usul ve esaslar hakkında Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.

Mevcut yasaya göre değeri Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği ve itiraz üzerine hakem kararlarının icrasının duracağı belirtilmektedir.

Somut olayda borçlunun Sigorta Tahkim Komisyonu'na 05.05.2015 tarihinde itiraz başvurusu yaptığı anlaşılmaktadır.

O halde, mahkemece; borçlunun bu hükme dayanarak takibin durdurulmasına yönelik başvurusunun İcra Mahkemesi'nce incelenip sonuçlandırılması gerekirken işin esasına girilmeden yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir.


Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca bozulmasına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 05.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)