Mesajı Okuyun
Old 02-11-2017, 10:30   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Matrix
Değerli meslektaşlarım; ... Yargıtay 16 HD. 2016/2873 E.; 2016/6642 K. ve/veya 2016/1338 E.; 2016/6391 K.sayılı kararlarına ihtiyaç duymaktayım...

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, 7.6.2016 T., E-K: 2016/1338-6391: “Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kullanım kadastrosu sırasında ___ Mahallesi çalışma alanında bulunan 1471 ada 2 parsel sayılı 1.663,94 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 Sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve üzerindeki 2 adet tek katlı, bir adet 2 katlı kargir evin ___, ___ ve ___'nın müştereken fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla adına tespit edilmiştir. Davacı ___, taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı vekili dava dilekçesi ile davaya konu 1471 ada 2 numaralı parselin bir kısmının fiili kullanıcısı olduğundan dolayı dava açtığı, dava devam ederken davaya konu taşınmazın 6292 Sayılı Kanun gereğince davalılara tapusunun devredildiği zilyedin malike karşı fiili kullanım hakkının ileri süremeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ___ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava devam ederken çekişmeli taşınmazın 6292 Sayılı Kanun gereğince davalılara tapusunun devredildiği, zilyedin malike karşı fiili kullanım hakkını ileri süremeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Çekişme konusu 1471 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 6292 Sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden sonraki bir tarihte satılarak davalılar ___, ___, ___ ve ___ adına tescil edilmiştir. Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 Sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve ___’ye yöneltilerek açılması gerekir. Taşınmazın üçüncü kişi adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Ne var ki davacının adının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine yönelik oluşturulan mahkemenin ret gerekçesi isabetli değildir. Yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 Sayılı Kanun gereği satış işlemi sebebiyle davalılar ___, ___, ___ ve ___ adlarına eşit paylarla tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ___ vekilinin temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”


Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, 15.6.2016 T., E-K: 2016/2873-6642: “Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kullanım kadastrosu sırasında ___ Mahallesi çalışma alanında bulunan 1735 ada 25 parsel sayılı 732,14 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 Sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz üzerindeki üç katlı kargir evin 11 yıldan beri ___ evlatları ___,___,___ ve ___ oğlu ___'ın müştereken kullanımında olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla adına tespit ve tescil edilmiş, 6292 Sayılı Kanun uyarınca ___ Belediye Başkanlığına satılarak 16.01.2014 tarihinde ___ Belediyesi adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ___, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilirken kendi adının iki kez yazıldığı iddiasına dayanarak kullanıcılar arasındaki ___ oğlu ___ isminin beyanlar hanesinden çıkarılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin kaldırılarak yerine, "işbu taşınmaz üzerinde 3 katlı kargir ev 11 yıldan beri ___ evlatları ___ (T.C. Kimlik No. ...), ___ (T.C. Kimlik No. ...), ___ (T.C. Kimlik No. ...) ve ___ oğlu ___ (T.C. Kimlik No. ...)'ın müştereken kullanımındadır" ibaresinin tapuya şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar davaya konu taşınmazda kullanıcı olarak adına şerh verilen ___ oğlu ___'ın beyanlar hanesinden isminin çıkarılarak kullanım durumuna ilişin yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; çekişmeli taşınmaz 6292 Sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte (16.01.2014 tarihinde) satılarak ___ Belediye Başkanlığı adına tescil edilmiştir. Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 Sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerekir. Taşınmaz Hazinenin mülkiyetinden çıkıp üçüncü kişi adına tapuya tescil edildikten sonra ise şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhe yönelik açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”