Mesajı Okuyun
Old 27-10-2017, 20:44   #2
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.hakkatapar
Herkese Merhabalar;
Üstadlarım müvekkilim 2016 yılının 10. ayında yaklaşık 120.00,00 TL değerinde bir taşınmaz sahibi ve bu taşınmazının üzerinde 43.000,00 TL değerinde haciz var. A kişisi müvekkilimden bir yandan evlenme vaadi bir yandan da icra dosyasını kapatacağı vaadiyle taşınmazının satışı için vekalet alıyor. Vekalet alındıktan 4 gün sonra bu taşınmaz 44.200,00 TL bedelle B kişisine satılıyor. Daha sonra A kişisi ortadan kayboluyor. B kişisi de 1 yıl boyunca haczin düşmesini bekliyor, daha sonra haciz düşünce müvekkilimin halen üzerinde oturduğu taşınmazın kira bedellerinin ödenmesi için 8.500,00 TL değerinde kira takibi yapıyor. Bu durumda A' dan satış bedelinin ödenmesi için alacak davası açmayacağım çünkü adam profesyonel dolandırıcı üzerinde ne bir araç ne bir taşınmaz var. Vekalet ilişkisinin kötüye kullanılması sebebiyle tapu iptal davası açmak istiyorum ancak daha 7 aylık tecrübesi olan bir avukat olarak Davayı açtığımda Taşınmazın satış günündeki değerinin bilirkişi tarafından nasıl tespit edileceğini kestiremiyorum. Rakamlar o kadar ortada ki Davamın kabul edileceği noktasında da tereddütler yaşıyorum Vicdanen B kişisini dürüst bulmuyorum ancak hukukumuz böyle bir uyuşmazlığa nasıl karar verir bilemiyorum, sizlerin görüşlerini merak ediyorum. Teşekkürler.

B kişisini, vicdanen dürüst bulmayabilirsiniz; ne var ki, açacağınız, vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil dâvasının kabul edilebilmesi için, B kişisinin, vekil A ile söz, el ve işbirliği içinde kötü niyetle hareket ettiğini ispat etmeniz, lâzım gelmektedir. Kolay gelsin.