Alıntı: Yazan Av.P.Sıla Değerli meslektaşlarım benim sorum şu:A şahsı B şahsının incir ağacı kendi bölgesine dalları uzandığı için ağacı kimseye sormadan komple kesiyor. Böyle bir durumda nasıl bir yol izleyebilirim?

Cezai yönden -somut olayınızın ayrıntıları çerçevesinde değerlendirmeniz amacıyla-
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16627
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16628

Hukuki yönden -bir bakış açısı sunmak saikiyle-

Şinasi “Bitince meyve-i fazlım bahâr-ı ömrümde; Dikildi bağ-ı cihande ocağıma incir” derken mecazi anlamını kastetmiş gerçi ama “ocağına incir ağacı dikmek” deyiminin mecazi anlamına sebep olan bir gerçekliği de var aslında. (Bildiğim kadarıyla) İncir ağacının kökleri, yayılma açısından engel tanımamakla ve betona dahi zarar verebilecek yapısıyla ünlü.

Bu durumda –bir an için- sorunuzdaki “kimseye sormadan” kısmının aksinin kanıtlandığını varsayarsak: 4721 sayılı TMK m.740/1: “Komşunun arazisine taşarak zarar veren dal ve kökler, onun istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmazsa, komşu bu dal ve kökleri kesip kendi mülkiyetine geçirebilir.”

Yargıtay 14 HD, 27.2.2007, E-K: 2007/558-1834: “Davacının … taşınmazının sınırındaki duvara meyveli ağaçların kök ve dallarının zarar vereceği yolundaki iddiasına gelince; Dosya içindeki 27.7.2005 tarihli Ziraat Mühendisi bilirkişi raporunda davacının … taşınmazının sınırındaki … alana dikilen meyve ve çam ağaçlarının davacı taşınmazına tecavüzü yok ise de tam sınırdaki istinat duvarının bitiminde bulunduğu 5-8 yaş arasında olan ağaçların cinsleri itibariyle kök yapılarının saçak kök olduğu, bu kök yapısının hem kazık kök gibi derine, hem de etrafa yayıldığı ve kökün kapladığı alanın dalların oluşturduğu kısmın izdüşümü ile aynı olacağı bildirilmiştir. Başka bir deyişle ağaçlar büyüdükçe kökün kapladığı alanın büyüyeceği ve köklerin duvara zarar verip zaten çok sağlam olmayan duvarda hasara neden olacağı, ayrıca ağaçların sulanması nedeniyle toprakta oluşan yumuşamanın da negatif etkiyi arttıracağı açıklanmıştır. Keşif anında duvarda herhangi bir zarar oluşmamış olmakla beraber ilerleyen zaman içinde duvarda yıkılma tehlikesi de tesbit edilmiştir.

Davacı komşuluk hukuku ilkelerine dayanarak duvara zarar verecek olan ağaçların kal'ini istemektedir. Bilirkişi raporunda açıklanan gerekçeler gözetildiğinde davacının talebinde haklı olduğu ve pek yakın zamanda zarara uğrayacağı da gözetilerek kal kararı verilmesi gerekirken davanın reddi doğru olmamış kararın bozulmasına karar verilmiştir.”