Mesajı Okuyun
Old 27-07-2017, 15:09   #5
av__emrah

 
Varsayılan

5. Hukuk Dairesi 23/03/2017 Tarih 2017/3387 E. , 2017/8994 K.

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1)Dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz kadastro parselidir. Değerlendirmede esas alınan emsal taşınmaz ise imar parselidir. Bu nedenle emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelden, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede kesilen oranda imar düzenleme ortaklık payının indirilmesi gerektiği gözetilmeden, fazla bedel tespiti,

2)Değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından, hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, ıslah edilen bölüme ıslah tarihinden faize hükmedilmesi,

3)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,

4)13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95 - 2014/176 sayılı kararı ile; 6487 saylı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi

5)Islahla dava değerinin 65.202,00 TL'ye yükseltildiği gözetilmeden, reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.