|
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/11384
K. 2017/944
T. 8.2.2017
• ONSEKİZ YAŞINI DOLDURMUŞ OLAN ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİNİN DEVAM ETMESİ SEBEBİYLE İŞTİRAK NAFAKALARININ ARTTIRILMASI TALEBİ ( Davanın İştirak Nafakasının Artırılması Değil Yardım Nafakası Talebine Dair Olduğu - Hüküm Kısmında Takdir Edilen Nafakanın Yardım Nafakası Olduğunun Belirtilmesi Gerektiği )
• ERGİN ÇOCUĞUN EĞİTİMİ DEVAM ETMESİ HALİNDE NAFAKA İSTEMİ ( İştirak Nafakasının Çocuğun Ergin Olması İle Kendiliğinden Son Bulacağı - Ergin Olan Çocuğun Eğitiminin Sürmesi Halinde İse Anne - Babanın Bakım Yükümlülüğü Yardım Nafakası Olarak Devam Edeceği )
• İŞTİRAK NAFAKASI ALAN ÇOCUĞUN ERGİN OLMASI ( İştirak Nafakasının Çocuğun Ergin Olması İle Kendiliğinden Son Bulacağı - Ergin Olan Çocuğun Eğitiminin Sürmesi Halinde İse Anne - Babanın Bakım Yükümlülüğü Yardım Nafakası Olarak Devam Edeceği )
• YARDIM NAFAKASI ( 18 Yaşını Doldurmuş Olan Çocukların Eğitimlerinin Devam Etmesi Sebebiyle İştirak Nafakasının Artırılması İstemi - Davanın İştirak Nafakasının Artırılması Değil Yardım Nafakası Talebine Dair Olduğu/Hüküm Kısmında Takdir Edilen Nafakanın Yardım Nafakası Olduğunun Belirtilmesi Gerektiği )
4721/m.328, 364
ÖZET : Davacılar, davalı babanın iştirak nafakası ödemekte olduğunu, ancak kendilerinin 18 yaşının doldurmuş ve halen eğitimlerine devam ediyor olmaları sebebi ile bu nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, yükseltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Önceki iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile kendiliğinden son bulur. Ergin olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder.
Davacılar, dava tarihi itibariyle ergin olup, eğitimlerinin devam ettiğini ileri sürerek nafakanın arttırılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası talebine dair olduğu açıktır.
Davaya konu talebin niteliğinin yardım nafakası olarak değerlendirilmesi ve işin esasının buna göre çözümlenmesi yerinde olup, hüküm kısmında takdir edilen nafakanın yardım nafakası olduğunun belirtilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar, davalı babaları ile dava dışı annelerinin Aile Mahkemesi'nin 2006/49 E.-2006/543 K. Sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu karar gereğince davalı babanın 100'er TL iştirak nafakası ödemekte olduğunu, ancak kendilerinin 18 yaşının doldurmuş ve halen eğitimlerine devam ediyor olmaları sebebi ile bu nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, 100'er TL iştirak nafakanın aylık 500'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, "dava tarihinden itibaren davacıların her birine 300,00 er TL nafaka bağlanmasına", karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; önceki iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile yasa gereği (TMK. Madde 328/2) kendiliğinden son bulur. Ergin olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK'nın 328/2 ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder.
Somut olayda da; davacılar, dava tarihi itibariyle ergin olup, eğitimlerinin devam ettiğini ileri sürerek 100'er TL nafakanın 500'er TL'ye çıkarılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası talebine dair olduğu açıktır.
Buna göre mahkemece, davaya konu talebin niteliğinin yardım nafakası olarak değerlendirilmesi ve işin esasının buna göre çözümlenmesi yerinde ise de, hüküm kısmında takdir edilen nafakanın yardım nafakası olduğunun belirtilmemiş olması doğru değildir.
SONUÇ : Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükümde yer alan "300'er TL" ifadesinden sonra gelmek üzere "yardım nafakası" ifadesinin yazılmasına; bu suretle, hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kazancı
|