Mesajı Okuyun
Old 23-03-2007, 11:32   #2
Av. BNK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ismaildeger
Olay şu şekilde cereyan ediyor: Sanık bir arkadaşına araba bakmaya gidiyoruz diyerek aracına alıyor(aracın kapıları içeriden kitlenmiyor) ve arkadaşının aracına da sanığın arkadaşı biniyor ve bir süre gittikten sonra bir yerde park edip sanık arkadaşını arkadan gelen diğer sanıkla beraber dövüyor. Mahkeme burda HİLE ile hürriyetten yoksun bırakmadan ve suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesinden dolayı cezayı arttırarak her sanığa ayrı ayrı ceza veriyor. Değerli görüşlerinizi beklediğim hususlar:
* Yargıtay eski içtihatlarında hürriyeti tahdit suçu için özel kast arıyordu eğer böyle bir olayda özel kast yoksa suçu yaralama olarak kabul ediyordu. Suç yaralama mıdır yoksa hürriyeti tahdit midir,
* Bu olay dolayısıyla karşımıza çıkan 39. madde yi uygulayabilir miyiz ? yani yardım eden sıfatını diğer sanık için kullanabilir miyiz çünkü bu durumda cezanın ağırlaştırıcı sebebi olan birlikte işleme hali ortadan kalkmaktadır.

Arkadan gelen diğer sanık da eyleme katıldığı için suçun birlikte işlendiğini söyleyebiliriz. Çünkü arkadan gelen sanık olayın bulunduğu yere bu suçu işlemek amacıyla geliyor. Yani sanıkların önceden yaptıkları planın bir parçası olarak arkalarından gelmiş.

Hürriyeti tahdit suçuna gelince anlattıklarınızdan sanıkla mağdurun olayın öncesinden arkadaş oldukları ya da tanıdık oldukları anlaşılıyor. Arkadaşlık ilişkisinin kullanılması bence hiledir. Aracın kapısının içeriden kilitlenmiyor oluşu da mağdurun saldırı başlayıncaya kadar durumdan şüphelenmediğini gösteriyor. Çünkü şüphelenmiş olsa kaçmaya teşebbüs etmesi mümkün. Bu nedenle suç hile yoluyla hürriyeti tahdit kapsamında değerlendirilmelidir. Hatta birden fazla kişi tarafından işlendiği için cezası ağırlaştırılarak verilebilir.