Mesajı Okuyun
Old 21-04-2017, 11:13   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Anayasa 38/5'e göre , kimse ; kendisini suçlayan delil göstermeye zorlanamaz . 2918 sayılı kanununun 48.maddesine göre ; alkolün , kandaki miktarını tespit amacıyla , kollukça , teknik cihazlar kullanılır . CMK 75/5 uyarınca ; üst sınırı , iki yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda , kişi üzerinde iç beden muayenesi yapılamaz . TCK 179/2-3 uyarınca ; alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir sebeple , emniyetli şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişi , üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır . CMK 75/1 uyarınca beden muayenesine ; C.savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re'sen hakim veya mahkemece ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde C.savcısınca karar verilir . C.savcısının kararı 24 saat içinde hakim veya mahkemenin onayına sunulur ve 24 saat içinde de onaylanmayan karar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz . Olayınıza dair , aklıma gelen hükümler , şimdilik bunlardan ibaret . Kanımca , öncelikle sanık hakkında yapılan işlem , sanıktan , kendi aleyhine delil elde edilmesine yönelik olan , iç beden muayenesidir ve bu işlem ; hem Any.38/5'e hem de CMK 75/5'e aykırıdır . Çünkü TCK 179/2-3 ile CMK 75/5'i birlikte değerlendirdiğimde , üst sınırı iki yıldan az olarak yorumluyorum ve tâbi bu , benim şahsi düşüncem .Savcının talimatının imzasız olması durumu ise , ilk bakışta CMK 75/1'e aykırı gibi görünüyor ; ancak , iki adet yirmi dört saatin varlığı , bu eksikliğin , giderilebilir bir eksiklik olduğunu düşündürtüyor bana . Görev konusunda ise yanlış hatırlamıyorsam , Uyuşmazlık Mahkemesi ; idari para cezası ve sürücü belgesinin alınmasına ilişkin davaların adli yargıda görüleceğine dair karar vermişti.