Hukuk fakültesi öğrencisi olmak, diğer bütün fakülteler bahar şenlikleri eğlencesi ile coşarken, oturup harıl harıl cehennem sıcağında finallere hazırlanmaktır... yurtta diğer bölüm öğrencileri mışıl mışıl uyurken, kütüphanede gece yarısından sonra yarasalar gibi faaliyette olmaktır... yaklaşık olrak 700 gr ağırlığındaki -yanlış hatırlamıyorsam- Borçalar Genel kitabını (Kalın ciltli olan, Fikret Eren) ayağına düşürdüğünde acı içinde kıvranmaktır.... ve bunun gibi kitapları elinde taşıma nedeniyle eklem ağrılarına sahip olmaktır... çalışmak ve çalışmak... son sınıfa geldiğinde "yoksa mezun olamayacak mıkyım?" paniği yaşamaktır... Elbetteki hiç bir şeye değişemeyeceğim nice güzel ve değerli tecrübelerim de oldu ama daha çok bunlara takılı kalıyorum bunlar daha çok yer etmiş hafızamda... hukuk fakültesi öğrencisi olmak hep kendini yenileme, geliştirme ihtiyacında olmak,sürekli güncel hayatı ve gelişmeleri tabip etmek zorunluluğunda olma.... üffff ve daha neler neler saymakla biterebilecek olan var mı acaba?