Mesajı Okuyun
Old 03-03-2017, 09:50   #1
Av. E.Y.B

 
Varsayılan Kesin Sürenin Makul Olması Gerektiği

Sayın meslektaşlarım, sizlerden bir konuda fikirlerinizi rica edeceğim.
Bir işlemin iptal edilmesi talebiyle hak düşürücü süresi içerisinde davayı yetkili ve görevli mahkemede, Y'yi davalı göstermek suretiyle, açtık. Ancak mahkeme davaya X kişisinin de iki haftalık kesin süre içerisinde davaya dahil edilmesini, aksi taktirde davanın usulden red edileceğini usulüne uygun şekilde ihtar etmiş.Mahkemenin vermiş olduğu süre, davacı yurt dışında olduğundan, geçirildiğinden dava dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN red edildi.
Size sorum şu olacak:
1- HMK 119/1b 'de sayılan ve dava dilekçesinin zorunlu unsurları arasında yer alan DAVALI'nın belirtilmesi zorunluluğu zorunlu dava arkadaşı için de uygulanabilir mi? Zira şekli anlamda eksik bir dava dilekçesi sözkonusu değildir ve davanın açılmamış sayılması gibi ağır bir sonuçla karşı karşıyayız.
2- Davacının yurtdışında olması ve tercümelerin de vakit alması gerekçelerine dayanarak iki haftalık kesin sürenin makul olmadığı sebebiyle İstinaf yoluna başvurursam ne gibi bir sonuç elde ederim?
3- Aynı konuda, 3. kişinin davaya dahil edilmesinin gerekli olmadığı yönünde 1998 yılında Yargıtay'ın vermiş olduğu bir karar var(ancak şimdiki uygulama by yönde değil). Sözkonusu karara dayanırsam nasıl bir sonuç elde ederim?
Şimdiden teşekkür eder, herkese iyi çalışmalar dilerim.