Mesajı Okuyun
Old 24-12-2016, 10:21   #2
Avukat İlkay Uyar Kaba

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

8.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/18405
Karar: 2016/9715
Karar Tarihi: 02.06.2016


İSTİHKAK DAVASI - KENDİSİNE DAVET KAĞIDI TEBLİĞ EDİLMEYEN BORÇLUNUN İSTİHKAK İDDİASINA KARŞI TUTUMUNUN BELİRLENEMEDİĞİ - HUKUKİ DİNLENİLME HAKKINI KULLANABİLMESİ BAKIMINDAN DAVALI SIFATIYLA DAVAYA KATILMASININ SAĞLANMASI GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Kendisine davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi bakımından davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanıp birlikte değerlendirilmesinin ardından, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik hasımla, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.

(2004 S. K. m. 96, 103, 366)

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı 3. kişi ... vekili, ... 10. İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasında alacaklı ... Gıda Paz. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan takipte, ... 5. İcra Müdürlüğü'nün ...Talimat sayılı dosyasında ... tarihinde yapılan haciz esnasında haczedilen taşınırların kendisine ait olduğunu, borçlu ile müvekkili arasında hiçbir tanışıklık bulunmadığını belirterek, açmış olduğu istihkak davasının kabulü ile hacizli taşınır mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı alacaklı vekili, davacının dilekçesinde belirttiği hususların gerçekle örtüşmediğini, haciz yerinde borçluya ait bir çok evrak bulunduğunu, borçlu ile 3. kişi arasında organik bağ bulunduğunu, davacının dayandığı belgelerin adi nitelikte olup, iddialarını kanıtlama yeterliğine sahip bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, borçlu ... tarafından ... tarihinde faaliyetinin terk edildiğinin ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün yazısı ile görüldüğü, iş yerinin takip tarihinden önce borçlu tarafından davacıya devredilerek mahcuzların davacıya satıldığı, kira sözleşmesinin takip tarihinden önce tarihli olduğu, dava konusu mahcuzların davacı ...'ye ait olduğuna ilişkin kanaat oluştuğu gerekçesiyle davacının istihkaka yönelik davasının kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı ''istihkak davası'' niteliğindedir.

1-Yargıtay’ın ve Dairemiz'in istikrar kazanan uygulamasına göre; takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Ne var ki, yokluğunda alınan haciz kararından ve istihkak iddiasından haberdar edilmeyen, İİK'nun 103. maddesi gereğince kendisine davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi bakımından davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanıp birlikte değerlendirilmesinin ardından, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik hasımla, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.

2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 277,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.