Mesajı Okuyun
Old 29-11-2016, 13:28   #7
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın Justiz,

Sanıyorum işyerini devralmaktan vazgeçip şimdi bu yöntemde karar kıldınız. Danışıklılık iddiası yönünden yine çok dikkatli olmanız gerekir.

Özgür Bey'in de belirttiği üzere, borçlunuzun başka şahıslara da borcu varsa (ki vardı diye anımsıyorum) , muvazaa iddiasına dayandırılmış her tür davada, borçlu ile birlikte davalı kürsüsünde yer almanız mümkün.

Konu muvazaa olduğunda, elinizdeki çekler dahi 3. kişiler açısından, tek başına ispata yarar bir evrak niteliğinde kabul görmez.

İş muvazaa iddiasına dayandığında, önemli iki savunma noktası söz konusudur:

1-) Alacağınızın temeli
2-) Alacağınızın doğum tarihi



Aşağıdaki karar özeti sizin için açıklayıcı olacaktır diye düşünüyorum:

"...muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması gerekir. Daha önce doğan alacağın daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamayacağı gözetilmelidir. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK'nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlamalıdır.

...
Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Senetler, faturalar ve çekler ancak tarafları ve onların cüz'i ve külli halefleri yönünden kesin delil niteliğinde olup, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemez.
." (Yarg. 23. HD. 14.10.2014, 2014/1484 E.- 6255 K.)

***

Hızlanmak için atacağınız her adım, sizi muvazaa iddiasına biraz daha yaklaştırabilir.

Kişissel görüşüm, alacağınızın temelini, geçerli - yazılı deliller ile geçmişe dayandıramazsanız;

* Borçlunun gelip ödeme emrini elden tebliğ alması,(Hızlı posta ile tebliğ yöntemini düşünün derim.)
* Borcu kabul edip hemen ödeme taahhüdü vermesi,
* Protokol düzenleyip bir de üzerine makinalarını haczetmeniz gibi gibi adımlar, sizi muvazaalı işlem görüntüsüne bir adım daha fazla yaklaştırır. (Yukarıdaki kararda da belirtildiği üzere, bu eylemler de tek başına muvazaayı kanıtlayan eylemler değildir. Her olay kendi özel koşulları içerisinde değerlendirilir.)

Ancak bu söylediklerim, bunları yapmayın anlamına gelmiyor. Sadece adımlarınızı dikkatli atın derim. Müvekkilinize riskleri açıklarsınız, riski göze alalım derse, bu adımları da elbet atabilirsiniz.

***

Sizi muvazaa iddiasına dayalı davalarda kurtaracak olan husus;
bu çeklere dayalı alacağın başka yerlerdeki geçerli, yazılı kayıtları olacaktır.


Örneğin çek bankaya ibraz edilmişse bu demektir ki çek en yakın ihtimalle o tarihte düzenlenmiştir ya da çekler bir bankaya /hukuki ilişkiye teminat olarak gösterilmiş olabilir yahut müvekkiliniz bir Şirket ise ticari defterlerinde/kayıtlarında zaten bu çekin geçmiş tarihli kayıtları olması gerekir. Bu gibi eski kayıtlar sizi muvazaa davalarında koruyacaktır, yardımcı olacaktır.

Yerinizde olsam, protokol yapsam bile çekleri asla toplu olarak iade etmezdim. Alacak tasfiye protokolündeki vade ve bedellere göre peyderpey, ödemeler gerçekleştikçe, ödeme bedellerine göre çek iadesi gerçekleştirirdim. Protokolü de buna uygun şekilde düzenlerdim.

Diğer bir husus da yerinizde olsam önce haciz işlemini gerçekleştirir, sonra icra dosyasından ödeme taahhüdü alırdım. Bunu alırken de sizin haricen yapacağınız protokole uyumlu olmasını sağlamanızda fayda var. Böyle bir zorunluluğunuz yok ancak iki protokol arasında uyumsuzluk olduğu takdirde borçlunuz kötü niyetli ise sorun yaşayabilirsiniz. Netice itibari ile aynı alacak için iki farklı ödeme tablosu olması, taraflar arasında ihtilafa kapı açar.

Konu oldukça ayrıntılı olduğundan ve elimizde kısıtlı bilgi bulunduğundan, ben de biraz dağınık yazmış olabilirim.

Umarım yazdıklarım size biraz da olsa açıklayıcı olmuştur.