Eldeki dava bankanın kapanması ile TMSF'ye devrolan alacağın varlık şirketine temliki ve açılan yeni takibe yapılan itiraz üzerine açılmış itirazın iptali davasıdır. İki sorum var, bilgi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
1- Fonun taraf olduğu her türlü dava ve takiplerin kısmen veya tamamen fon aleyhine neticelenmesi halinde icra iflas kanununda yazılı tazminat ve cezaların fon hakkında uygulanmadığı kanunda açık bir şekilde yazılı. Ancak davacı varlık şirketi olduğu için ve alacağı temlik alan varlık şirketinin fonun tüm haklarından faydalanması bence kanunun amacına aykırılık teşkil etmektedir. Davacının kötüniyetli olarak takibe geçtiğini kanıtlayabilirsek tazminat konusundaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Kafa karışıklığımın sebebi varlık şirketinin fonun birçok hakkından kanuna aykırı olarak yararlanması ve yerel mahkemelerin bu konuda birçok hatalı kararının mevcut olmasıdır. Örneğin x varlık şirketinin gönderdiği ödeme emrine itiraz edilmesine rağmen takibin durdurulmaması, gerekçe olarak ise fonun haklarına haizdir şeklinde birçok mahkeme kararı bulunmakta. Buna rağmen eldeki dava öncesinde icra dairesi bu gerekçeyi belirtmiş, aleyhimize birçok mahkeme kararı bulunmasına rağmen açtığımız şikayet davası lehe sonuçlanmış, Yargıtay kararı onamıştır. Not: Fon, alacağı takibe geçmeden varlık şirketine temlik etmiş ve varlık şirketi daha sonra takibe geçmiştir.

2-Diğer sorum ise bankanın ipoteği terkin etmesinin ipoteğe bağlı borcun sona erdiğine delil teşkil edip etmediği konusunda elinde Yargıtay kararı olup paylaşabilecek olan varsa sevinirim.
Bulduğum bir Yargıtay kararında sadece yerel mahkemenin kararı içeriğinde böyle bir ibare var ve karar Yargıtayca onanmış ancak bu ibare temyiz konusu yapılmadığından Yargıtay bu konuda düşüncesini belirtmemiş. Başka karar bulamazsam mecbur bunu kullanacağım. Şimdiden teşekkür ederim.

İyi çalışmalar