Öncelikle haklı fesih-geçerli fesih arasındaki ayrıma dikkat etmenizi öneririm.
İşe iadeyi kazanmanızı çok zor görüyorum. Feshin geçersizliği için, haklı sebep seviyesine ulaşmamış olan ve kanunun deyimiyle "işçinin davranışlarından ve yetersizliğinden" kaynaklanan fesih sebeplerine dayanılmak zorundadır. Burada Yargıtay, iş ilişkisinde varlığı zorunlu olan güvenin zedelenmesini işveren açısından geçerli fesih sebebi olarak değerlendiriyor ve bu güvenin zedelenmesi halinde iş akdinin devamının işverenden istenemeyeceğine hükmediyor.
Ben olsam eğer kıdemi fazlaysa ortada bir zarar olmadığından ve olayın ilk kez gerçekleşmesi nedeniyle kıdem ihbar talepli alacak davası açardım. O da çok garanti değil.
Siz bir kez oldu demişsiniz ama işverenin hatırlatma zorunluluğu sadece 25/2-h de var. h)İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
25/2-ı da yok: ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi...
Fesih ihbarı yok demişsiniz ama haklı nedenle derhal fesihte ihbar süresi söz konusu olmadığı gibi "eylemli" fesih de uygulamada çok görülen bir fesih türüdür.