Alıntı: Yazan Stj. Av. Oya Yarg. 17. HD 2013/9640 E. 2013/10408 K. 1.7.2013 T. kararına göre devre mülklerde tüketiciye gidiliyor diye buldum. Eski tüketici kanunu zamanında asliye hukuk mu tüketici mi karmaşası varmış sanırım. Sözleşmenin resmi şekilde olup olmadığı da tüketicinin inceleyip karara bağlaması gereken bi konudur demiş yarg. Bu nedenle elinde tapu olan da olmayan için de tüketiciye gitmeyi düşünüyorum. Umarım doğru yoldayımdır.

Benzer bir olayla ilgili bende dava açma hazırlığındayım.Yalova Termalden 'Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ' başlığı ile bir sözleşme imzalanmış.Ancak süre 1 hafta olarak kararlaştırılmış. Devremülk sözleşmeleri resmi şekilde ve en az 15 gün için yapılabileceğinden, her ne kadar hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı olsa da sözleşmenin aslında devre tatil sözleşmesi olduğunu, ancak devre tatil sözleşmesinin şartlarını da taşımadığını ( bir gün önceden ön bildirim yapılmaması, cayma formu verilmemesi,cayma süresi içerisinde peşinat alınması,sözleşmenin 12 punto olmaması...vs ) belirterek noter kanalı ile sözleşmeden caydığımızı ve ödenen peşinatın iadesini talep ettim.

6502 Sayılı yasa ile bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu düşüncesiyle Tüketici Mahkemesinde dava açmayı, davayı da sözleşmenin iptali ile, sözleşmedeki bedel kadar borçlu olmadığımızın tespiti, ödediğimiz peşinatın iadesi talepli olarak açmayı düşünüyorum.

Noterden cayma bildirimi yolladığımıza göre, davada cayma bildirimi yapmak yine de gerekli mi ?Ayrıca bu sözleşmelerde sözleşmenin imzalandığı şirket ile hisse satılacağı söylenen parselin sahibi firma farklı unvanlara sahip.Sözleşmede taraf olmayan bu üçüncü firmaya husumet yöneltilebilir mi ?

Siz nasıl bir yol izlediniz ? Bir sorunla karşılaştınız mı ?