Mesajı Okuyun
Old 22-09-2016, 15:10   #2
Av. Zeynep TÜFEKÇİ

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

HGK'nın 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. - 1997/776 K.sayılı kararında da vurgulandığı üzere, “.İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. ”

Hal böyle olunca, ilamın icraya konulmasında bir hata varsa dahi ilam esas alınarak en fazla "düzeltme" talep edilebilir. Sizin olayınızda ise Düzeltme talebinin size sağlayacağı hukuki bir yarar bulunmadığı görüşündeyim.


T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/25523
K. 2016/9871
T. 6.6.2016
• TAKİBİN İPTALİ ( İcra Takibine Dayanak Yapılan İlamda Müşterek Müteselsil Tahsil Hükmü Bulunmadığı Halde İadesine Karar Verilen 129.522,30 TL'nin DavalılardanMüşterek ve Müteselsil Tahsili Sonucunu Doğuracak Şekilde Takip Başlatıldığı/Bu Hususun Yasaya Aykırı Olduğu Mahkemece de Belirlendiğine Göre İcra Emrinin Düzeltilmesi Yerine Takibin İptaline Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )
• İCRA EMRİNİN DÜZELTİLMESİ ( İcra Takibine Dayanak Yapılan İlamda Müşterek Müteselsil Tahsil Hükmü Bulunmadığı Halde İadesine Karar Verilen 129.522,30 TL'nin Davalılardan Müşterek ve Müteselsil Tahsili Sonucunu Doğuracak Şekilde Takip Başlatıldığı/Bu Hususun Yasaya Aykırı Olduğu Mahkemece de Belirlendiğine Göre İcra Emrinin Düzeltilmesi Yerine Takibin İptaline Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektireceği )
• İLAMDA MÜTESELSİL TAHSİL HÜKMÜ BULUNMAMASINA RAĞMEN MÜTESELSİL TAHSİL SONUCUNU DOĞURACAK ŞEKİLDE TAKİP BAŞLATILMASI ( 2004 S.K. Md.17/1 Gereği İcra Emrinin Düzeltilmesi Yerine Takibin İptaline Karar Verilmesinin Doğru Olmadığı )
2004/m.17/1
ÖZET : Somut olayda icra takibine dayanak yapılan ilamda müşterek müteselsil tahsil hükmü bulunmadığı halde, iadesine karar verilen 129.522,30 TL'nin davalılardanmüşterek ve müteselsil tahsili sonucunu doğuracak şekilde, takip başlatıldığı, bu hususun Yasaya aykırı olduğu Mahkemece de belirlendiğine göre, icra emrinin düzeltilmesi yerine takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlular vekili, müvekkilleri aleyhine yapılan ilamlı takibe dair diğer şikayet nedenleri yanında, ilama göre her bir borçlunun borcunun ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, müteselsil borçluluk varmış gibi takip yapılmasının doğru olmadığını belirterek, icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Alacaklı vekili, kararda davalılardan payları veya hisseleri oranına göre bir karar verilmediğini, bu sebeple anılan borcun payları oranında takibe konulmasının söz konusu olmadığını, anılan borcun müşterek ve mütelselsil borç olduğunu, şikayetin reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, ilamda tarafların iade edilecek tutardan müteselsilen sorumlu olacaklarına dair açıklama bulunmadığı gibi, kanundan kaynaklanan müteselsil sorumlulukları da olmadığı, alacaklının tüm davalıları müteselsilen aynı borçtan sorumlu tutar şekilde takip başlattığı, bu haliyle takibin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüyle takibin iptaline karar verilmiş olup, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
İİK'nun 17. maddesinin 1. fıkrası; "Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir." hükmünü içermektedir.
Somut olayda icra takibine dayanak yapılan ilamda müşterek müteselsil tahsil hükmü bulunmadığı halde, iadesine karar verilen 129.522,30 TL'nin davalılardan müşterek vemüteselsil tahsili sonucunu doğuracak şekilde, takip başlatıldığı, bu hususun Yasaya aykırı olduğu Mahkemece de belirlendiğine göre, icra emrinin yukarıdaki Yasa maddesine göre düzeltilmesi yerine takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.