Mesajı Okuyun
Old 26-08-2016, 19:19   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

Eşinizin kusurlu davranışlarını, eziyetlerini mutlaka ispat etmek durumundasınız. Kendi anne ve babanız kardeşleriniz, komşu ve arkadaşlarınız tanığınız olabilirler. Eşinizin hakaret ve tehditleri kendi anne babanızın yanında da gerçekleşmiş olabilir, telefonda bazı şeyleri duymuş olabilirler. Çocuklarınızdan 8 yaşın üstünde olanlar belki tanık olabilirler..Fiziki şiddet görürseniz mutlaka sağlık ocağına gidiniz ve rapor alınız. Eşinizin sizi aldattığından şüpheleniyorsanız açacağınız boşanma davası içinde eşinizin telefon kayıtlarını mahkemeden talep edebilirsiniz. 1 yıllık dökümler gelecektir. Olağandışı sıklıkla aranan numara ve arama süreleri, arama tarihleri oraya çıkar.

Boşanma davanızın içinde üç çocuğunuzun velayetini, onlar ve kendiniz için öncesinde TEDBİR, boşanmaya karar verilip kesinleşmesinden sonra İŞTİRAK VE YOKSULLUK nafakaları olarak devamlarını ayrıca Maddi ve Manevi tazminat ayrı ayrı talep edebilirsiniz.

Boşanma davası süresince oturduğunuz evden ve ev eşyalarından sizin ve çocuklarınızın yararlanması için tedbir kararı verilmesini de isteyebilirsiniz.

Bunların haricinde boşanma davası açmazdan önce; eşinizin tehdit ve hakaretlerini sebep göstererek en yakın aile mahkemesinden eşinizin size ve çocuklarınıza yaklaşmaması, şiddet içeren eylemlerine son vermesi için karar alabilirsiniz. 6284 sayılı aile içi şiddetin önlenmesine yönelik kanun şiddet iddiasında bulunan kadın lehine karar alınmasını öngörmektedir.
Alıntı:
Yazan 6284 Sayılı Yasa
Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
MADDE 5. (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.

b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.

c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.

e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.

f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.

g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.

ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı hâlinde herkes bu durumu resmi makam veya mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan kamu görevlileri bu Kanun kapsamındaki görevlerini gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirlere ilişkin olarak yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür. Acil durumlarda karakola veya kaymakamlıklara da ihbarda bulunabilirsiniz.

Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılıkları da tüm ihbarı ve şikayetleri değerlendirmektedir.

Bulunduğunuz yerdeki Baro'dan tarafınıza ücretsiz avukatlık hizmeti verilmesini de isteyebilirsiniz. Muhtardan fakirlik belgesi alarak yazılı başvuruda bulunabilirsiniz. Adımlarınızı avukat desteği ile atabilirsiniz.

Saygılar