Mesajı Okuyun
Old 11-07-2016, 21:29   #5
Avukat75

 
Varsayılan

“…alt işveren işçilerinin alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmayı sürdürmeleri halinde, alt işverenler arasında İş Kanununun 6. maddesi anlamında bir işyeri devrinin kabulü gerekir…” (Yargıtay 9. HD., 10.05.2012 tarih, 2010/7933 E., 2012/16614 K.)

Yani sorunuzdaki olayda, Yargıtay’ın yukarıda alıntıladığım görüşü çerçevesinde, alt işverenler arasında işyeri devri olgusunun bulunduğu sonucu çıkıyor.

İş Kanunu’nun 6. maddesi 5. fıkrası; “Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz…” şeklindedir.

Dolayısıyla iş sözleşmesi salt devir nedeniyle, devreden veya devralan işverenlerce feshedilemeyeceğinden, kıdem tazminatı bakımından, gerek İş Kanunu’nun 6. maddesinin 1,2,3. fıkraları, gerekse de 1475 sayılı yasanın 14. maddesinin 2. fıkrası gereği, işçinin önceki işverenler yanındaki kıdemi de dikkate alınmalıdır. Çünkü kıdem tazminatı hakkı tüm süre için işçinin 2016’da yaptığı haklı fesih ile doğmaktadır. Yani 2004'de oluşan devir fesih olarak kabul edilmeyeceğinden bu tarihte kıdem tazminatı hakkı da doğmayacak, doğmamış bir hak için zamanaşımı da doğal olarak gündeme gelmeyecektir.

Tabi ihaleyi veren kurumun sorumluluğu da İş Kanunu madde 2 gereği asıl işveren sıfatından kaynaklanıyor.

Diye düşünüyorum.