Mesajı Okuyun
Old 30-05-2016, 11:17   #1
avrecepefe

 
Varsayılan İcra Takibinden Sonra İfa Uğruna Edim-İfa Yerine Edim, Vekalet Ücreti, Faiz vs. Giderler

Sayın Meslektaşlarım,
Malumdur ki borçlunun borcunu ifa ederken asıl edimi ifa etmesi, istisnaen ifa yerine edim ve/veya ifa uğuruna edim suretiyle de borcunu sona erdirebilmesi mümkün.
Bu cümleden olmak üzere, borçlu, para borcunu içeren icra takibinden sonra borcu bulunmadığından bahisle yaptığı itirazı müteakip herhangi bir biçimde sözlü veya yazılı bir mutabakat kurulmadan alacaklıya peyder pey mal göndermiş; bir kısım malları ise itirazın iptali davası açıldıktan sonra (faturalandırmak suretiyle) göndermiştir. Alacaklı ise bu malları kabul etmiştir.
Ancak az önce de ifade ettiğim üzere para borcunun paradan başka bir şeyle ödenmesine yönelik bir anlaşma mevcut olmadığı gibi alacaklı ile borçlu arasında, edimin ifa yerine veya ifa uğruna yapılmış olacağı konusunda bir anlaşma da mevcut değildir. Öyle ki literatürde, bu durumlarda yapılan ifanın ifa uğruna (amacına) yönelik olacağına dair karine mevcuttur.
Ancak borçlunun gönderdiği mallara dair kestiği fatura miktarı ile 2 yıl önce başlatılan icra takibindeki asıl alacak miktarı aynıdır. Yani takipten sonraki ifa bedelleri (malların fatura miktarları) sadece icra takibindeki asıl alacağa tekabül etmektedir. Görülmekte olan itirazın iptali davasında dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi, icra takip giderleri, vekâlet ücreti ve faiz hesabı yapmamış; icra takibinden ve itirazın iptali davasından sonra yapılan mal teslimlerinin asıl alacağın miktarınca yapıldığından bahisle borçlunun borcunun sona erdiğine dair görüş bildirmiştir.
Kanaatim odur ki borçlunun ifasını ifa uğruna edim kabul etsek bile icra takibinden ve itirazın iptali davasından sonra yapılan bu ifanın icra dosyasındaki ferileri de karşılayacak miktarda olması gerekir.
Özetle görüşlerinizi istirham ettiğim konu şudur:
Gecikmiş para borcuna karşılık, İfa yerine yapılan edim-ifa uğruna yapılan edim hallerinde borçlunun borcunun son bulmuş sayılması için vade farkı, icra ve mahkeme giderleri, avukatlık ücretleri vs. giderleri de ödemeye mahkûm edilmesi gerekmeyecek midir?
Konuyla ilgili görüşlerinizi ve varsa yargı kararlarından örnekleri paylaşabilirseniz memnuniyet duyacağım. Saygılarımla.