19-03-2007, 14:00
|
#19
|
|
Sn.mutlakadalet,
nüfus = kişi
nüfuz = (1) geçme, (2) içine geçme
anlamındadır. Her ikisi de doğrudur. Biz 'nüfuz etmek' biçiminde daha çok kullanırız. Bir başka başlıkta yer alan 'sirayet etmek' ile çok yakın anlamdadır. Bileşik yazanlar da vardır.
Sn.sinequanon,
Türkçeleştikten sonra 'idam' sözcüğü içerdiği anlamdan çok cezanın ifadesi olarak kullanılagelmiştir. 'İdam yedi' yerine 'idam cezası verildi' kullanılmaya başlanmıştır. 'İdam edildi' yüzünden bu karmaşa sürmektedir. 'Öldürüldü' veya 'Gebertildi' demek istemediğimiz, 'İdam edildi' demeyi sürdürdüğümüz için 'İdam' sözcüğünü atmakta zorluk çekmekteyiz. Bu Türkçe' nin yabancı sözcükleri YUTMASI eylemine bir örnektir. Kısacası; bizim için artık 'idam' bir tamlamanın değil, bir yöntemin (infazın) ifadesidir. 'Ölüm cezası' ile özdeşleştirildiği için böyle kullanılmaktadır. Yakın bir gelecekte, 'idam' sözcüğünün yaşamımızdan çıkacağına ilişkin de bir işarettir. Yanlış saymak doğru olmaz; dil devriminin varmak istediği yeri gösterir.
Aslında konu Türkçe' de 'ölmek', 'öldürmek' den başka bir eylem tanımlı olmamasından kaynaklanıyor. 'Kellesini vurmak' örneğinde olduğu gibi, bir takım deyimler var yine de. Ama biz yasal olarak bireyin öldürülmesini onaylayan bir toplum hiçbir zaman olmamışız. Yaşam, Tanrı' nın verdiği bir nimet ve onu başkalarının alması kabul edilemez. Eğer yasa yoluyla bunu olanaklı kılarsanız, 'öldürmek' den ayırdetmenizde ve böylece öldüreni vicdani yükümlülüğünden ayıklamanızda yarar var. Ama böyle bir sözcük, bunu tanımlayan bir eylem, dilimizde yok. Yani, Türkçe' ye göre idamın infazı, öldürmekle eşdeğer. Belki 'öldürtmek' denebilir, ama bu infazı gerçekleştirenleri 'öldüren', yani 'katil' olmaktan kurtarmıyor.
Saygılarımla,
|