Mesajı Okuyun
Old 02-04-2016, 22:10   #6
sailor1981

 
Varsayılan

haklı olabilirsınız ancak bu örnekte de davalı şirket yine TBK 225 ispat yükü her iki dairede farklı yorumlanmış
19. Hukuk Dairesi 2015/5664 E. , 2015/14513 K.
"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2014
NUMARASI : 2013/72-2014/78

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten çekici cinsinde olan aracı 02.02.2011 tarihinde 98.000,00 TL'ye satın aldığını, müvekkilinin satış öncesi ve sonrasında araçta gerekli kontrolleri yaptırdığını, araçta herhangi bir hasar yada ayıba rastlanmadığını, kasko yaptırmak için acenteye başvurulduğunda tramer sorgusunda aracın pert kaydının ortaya çıktığını, müvekkilinin satış öncesinde bu ayıbı bilmediğini, bunun üzerine noter vasıtasıyla davalıya bu durumun bildirildiğini, ancak müvekkilinin zararının giderilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL belirsiz alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 06.06.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 39.200,00 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, aracın mevcut hali ile satışının gerçekleştirildiğini, davacıya satışı gerçekleştiren müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı satıcının aracın ayıplı çıkması sonucunda ortaya çıkan ekonomik kayıptan sorumlu olduğu gerekçesiyle, 20.05.2013 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen 39.200,00 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davaya konu aracı davalıdan ikinci el olarak satın almıştır. Aracı mevcut hali ile inceleyip teslim aldığı, bununla birlikte davalının ayrıca garanti taahhüdünde bulunmadığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Satım anında davacı, aracı muayene ve varsa mevcut ayıplarını tespit ile yükümlüdür. Bu işlemi yapmadığı anlaşılan davacı, 02.02.2011 tarihli satıştan sonra aracın plakasını 0..... olarak değiştirmiş, bilahare 31.12.2012 tarihli ihtar ile davaya konu talebini öne sürmüştür. Aracın pert kayıtlı olmasının davalı tarafından gizlendiği konusunda dosyada delil bulunmamaktadır. Davacı alıcı, basit bir araştırma yapmak suretiyle aracın hasarlı olduğunu kolayca ulaşabileceği kayıtlarla tespit edebilir. Dosya kapsamı itibariyle satıcının TBK'nun 225.maddesinde düzenlenen ağır kusurundan da bahsedilemeyeceğinden, mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Ayrıca mahkemenin de kabulüne göre, taraflar arasındaki satışın ticari mahiyette olması nedeniyle davaya bakmaya ticaret mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ara kararıyla davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırı görülmüş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.