Mesajı Okuyun
Old 04-02-2016, 22:40   #2
Av. Hande Temeltaşı

 
Varsayılan

Aşağıdaki Yargıtay kararına göre, TMK madde 472 uyarında kısıtlı ve ilgililerden her biri, vesayetin kaldırılması isteminde bulunabilir. O halde kişi kendisi bu konuda bizzat talepte bulunabilecektir.

Kanımca mahkemece aldırılacak rapor ile kısıtlılık hali ile ilgili bir karar verilecektir, zira araştırma yapma görevi mahkemeye verilmiş.

T.C YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 325
Karar: 2014 / 5148
Karar Tarihi: 20.03.2014

ÖZET: Kısıtlılık kararının kaldırılması istenen hakkında resmi sağlık kurulu raporu alınması gerekir.(4721 S. K. m. 405, 472, 474)

Dava: Dava dilekçesinde, vasi atanmasına ilişkin kararın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı dava dilekçesinde, usulsüz olarak verildiğini ileri sürdüğü vesayetin kaldırılmasını istemiş, mahkemece kararın kesinleştiği ve davacının taraf sıfatının olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; A. B.’ın, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 14.06.2012 tarih 2012/352 Esas, 2012/616 Karar sayılı kararıyla Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi uyarınca kısıtlanıp oğlu İ. B.’ın kendisine vasi olarak atandığı, davacı tarafın Silivri 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/3427 Esas sayılı dosyası üzerinden kısıtlı aleyhine yaptığı icra takibinin itiraz üzerine durduğu anlaşılmaktadır.

Türk Medeni Kanunu'nun 472. maddesi uyarınca kısıtlı üzerindeki vesayet, yetkili vesayet makamının kararıyla sona erer. Vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalkması üzerine vesayet makamı vesayetin sona ermesine karar verir. Kısıtlı ve ilgililerden her biri, vesayetin kaldırılması isteminde bulunabilir. Aynı Yasa'nın 474. maddesinde ise akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılmasına ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi hâlinde karar verilebilir. Kısıtlılık kararının kaldırılması istenen A. B. hakkında resmi sağlık kurulu raporu alınmadan eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.03.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi.