Mesajı Okuyun
Old 01-02-2016, 11:20   #4
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

''..Ceza Hukuku yönünden varaka, olayları nakleden veya irade beyanlarını içeren ve bir kimse tarafından oluşturulan her türlü yazılı belge olarak tanımlanabilir. Varakanın esas işlevi ise, hukuki faaliyetlerde kanıtlamaya hizmet etmektir. İşte bu nedenledir ki, belgelere duyulan ihtiyaç ve güven, bunlar üzerindeki sahteciliğin suç olarak düzenlenmesini sağlamış ve böylelikle hukuki ilişkilerde ispat aracı olan belgelerin doğruluğu ve gerçekliğine duyulan güven korunmak istenmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşması için, belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte bulunması gerekir. Yine bu suçun oluşumu bakımından belgenin sahte olarak düzenlenmesi yeterli olup, kullanılması zorunlu değildir. Bu nedenle zarar olasılığının bulunması için belgede yapılan sahteciliğin çok sayıda kişiyi aldatacak nitelikte olması, bir başka anlatımla belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması gerekir. Aldatma keyfiyeti belgeden objektif olarak anlaşılmalıdır. Muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfal, aldatma yeteneğinin varlığını göstermez..T.C.YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2003/6-232 K. 2003/250 T. 14.10.2003

Nasıl ki gerçekte olmayan ticari ilişkiye dayalı kesilmiş faturalar için( naylon fatura) cezai müeyyide uygulanıyor ise yukarıda YCGK. karar içeriğinde belirttiği gerekçeler dikkate alındığında da olmayan bir ticari ilişkinin vs. sebebi olarak muvazaalı bono düzenlenmesinin de sahtecilik ve dahi dolandırıcılık olarak cezai müeyyidesi olması gerekir diye düşünüyorum hele ki hukuk sistemimizde hatır çeki- veya hatır bonosu adı altındaki uygulamanın da yeri olmadığı düşünüldüğünde belgenin doğruluğuna olan güvenin zedelenmesi dahi sahtecilik için yeterli kabul edilmelidir.