Mesajı Okuyun
Old 25-01-2016, 11:40   #5
Av. Hande Temeltaşı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Analiz
Hande Hanım yanıtınız için çok sağolun. Ama ben halen hukuki dayanağımın ne olacağı konusunda net değilim

TTK taşımacılık sözleşmesi hükümleri ile Montreal Protokolü ile değiştirilen Varşova Antlaşmasını dayanak gösterebilirsiniz, burada bilet bedelleri kadar zarara uğradığınızdan zararınızın tazminini talep etmelisiniz diye düşünüyorum.



T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/3213
Karar: 2014/11299
Karar Tarihi: 12.06.2014


TAZMİNAT DAVASI - TAŞIMA HUKUKU - GÖREVLİ MAHKEMENİN TİCARET MAHKEMESİ OLDUĞU GÖZETİLEREK GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ GEREĞİ - İŞİN ESASINA GİRİLEREK KARAR VERİLMESİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Dava, TTK.’da düzenlenen taşıma hukukundan kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığa Montreal Protokolü ile değiştirilen Varşova Antlaşmasının uygulanması gerekmektedir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre dava, hava taşımasından kaynaklandığından ve davacılar husumeti davalı Hava Yolu Şirketi aleyhine de yöneltmiş bulunduğundan, aynı Yasa'nın maddesi gereğince görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

(6102 S. K. m. 5)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/11/2013 tarih ve 2013/12-2013/548 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı, davalılar THY ve TGS Yer Hizmetleri A.Ş. vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sibel Demir Saldırım tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin 11/01/2012 tarihinde başlayacak olan eğitim için davalı Türk Havayolları A.Ş. uçağı ile Londra'ya gitmek amacıyla 09/01/2012 günü saat 11;45 sıralarında Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminaline geldiğini, THY ofisine check in yaptırmak için Türkiye Cumhuriyeti ve Kanada Pasaportunu, diğer belgeleri davalı TGS.Yer Hizmetleri A.Ş. çalışanı olan davalı Z. K.'ye teslim ettiğini, yapılan işlemler sırasında bagaj ağırlığının fazla çıkması üzerine müvekkilinin 31 nolu kontuara yönlendirildiğini, ancak işlemler devam ettiği için pasaport ve diğer evraklarının davalı Z. K.'de kaldığını, müvekkilinin bagaj işlemlerini tamamladıktan sonra işlemi yapan davalı Z. K.'den evrakları talep ettiğinde davalının evrakların kendisinde olmadığını, teslim ettiğini ve kendisine iftira atıldığını beyan ve iddia ederek müvekkilini suçladığını, ancak kayıp evrakların aynı gün davalı THY tarafından Londra’da bulunduğunu ve ilgilisine teslim edilmek üzere aynı gün THY’nin Londra İstanbul seferini yapan uçak ile İstanbul'a geri gönderildiğini, fakat müvekkiline bu konuda haber verilmediğini, bilgilendirme yapılmadığını ve söz konusu evrakların teslim edilmediğini, müvekkilinin daha önceden ayarlanmış olan master programının aksamaması için yeniden Türkiye Cumhuriyeti ve Kanada pasaportu ile İngiltere vizesi almak için işlemlere başladığını, 10 gün içerisinde bu işlemleri tamamladığını ve yeniden masraf yaptığını, davalıların her üçünün de ihmalkar bir tutum sergileyerek müvekkilinin maddi ve manevi büyük sıkıntılar yaşamasına sebep olduklarını bildirerek, 50.000,00 TL manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.500,00 TL maddi tazminatın 09/01/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı THY vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı TGS vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı Z. ., davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, davacının davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat isteminin kabulüne, 1.500,00 TL maddi tazminatın masrafların yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; davacının davalılar aleyhine açmış olduğu manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın 09/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı, davalılar THYve TGS Yer Hizmetleri A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.

1- Dava, 6102 sayılı TTK.’da düzenlenen taşıma hukukundan kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığa Montreal Protokolü ile değiştirilen Varşova Antlaşmasının uygulanması gerekmektedir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre dava, hava taşımasından kaynaklandığından ve davacılar husumeti davalı Hava Yolu Şirketi aleyhine de yöneltmiş bulunduğundan, aynı Yasa'nın 5. maddesi gereğince görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 12.06.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/511
Karar: 2014/8166
Karar Tarihi: 30.04.2014


ALACAK DAVASI - TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN AÇIKLANAN NİTELİĞİNE GÖRE DAVANIN TİCARET MAHKEMESİNİN GÖREV ALANINA GİRMESİNE RAĞMEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNCE KARARA BAĞLANMASININ İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre davanın Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmesine rağmen, Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

(6102 S. K. m. 4)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/10/2013 tarih ve 2012/537-2013/467 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava konusu meblağ 18.563 YTL’nin altında bulunduğundan HUMK’nın 3156 sayılı kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı acenteden 24.10.2011 tarihinde İstanbul/Newyork, Newyork/İstanbul arası aktarmasız gidiş dönüş biletini 7.577 TL bedelle satın aldığını, gidiş yolculuğunu sorunsuz yaptığını, dönüş yapacağı sırada biletinin Tunus aktarmalı ve satın aldığı bilet bedelinin 5.638 TL olduğunu THY yetkililerinden öğrendiğini, bileti direk uçuşa çevirmek için 66 USD ceza ödediğini, biletin kendilerine fahiş olarak satıldığını, aktarmadan bahsedilmediğini ileri sürerek, haksız olarak fazla tahsil edilen 2.060 TL ile ödediği ceza bedeli 120 TL olmak üzere toplam 2.180 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın taşımadan kaynaklandığını, ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, bilet fiyatının fahiş olmadığını, davacının eşine de aynı fiyatla bilet satıldığını buna itirazda bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın ticari dava niteliğinde bulunmadığı, genel mahkemelerin görevli olduğu, davalının satış bedelinden 735 EURO komisyon ücreti aldığı, davacının bu bedelin fahiş olduğunu öne sürmediği, aldatmanın söz konusu bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1-Davacı, THY acentesi olan davalıdan İstanbul/Newyork arası gidiş dönüş uçak bileti aldığını, kendisine biletin dönüşte aktarmalı olduğunun söylenmediğini, bilet ücretinin fahiş satıldığını ileri sürerek işbu davayı açmış olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlık Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen taşıma ilişkisinden kaynaklanmakta olup, anılan Kanun’un 4 ncü maddesinde tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın anılan Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağının belirtilmiş bulunmasına göre, davaya konu uyuşmazlıkla ilgili davada görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre davanın Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmesine rağmen, Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

2-Bozma neden ve şekline göre de davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın bozulmasına; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.