Mesajı Okuyun
Old 19-01-2016, 14:50   #50
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

YHGK
Esas : 2013/2-2097
Karar : 2015/1293
Tarih : 29.04.2015
AİLE KONUTU OLDUĞUNUN TESBİTİ
EŞİN AİLE KONUTU ÜZERİNDEKİ HAKLARI ( Kocanın Ölümü )

Türk Medeni Kanununun 652/1 inci maddesi, eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa, sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini öngörmektedir.

Bu nedenle, miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla davaya konu taşınmazın (konutun) miras bırakanla davacının birlikte yaşadıkları konut niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi için gösterilen delillerin toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre tespit talebi hakkında bir karar verilmesi gerekir.fk
TMK.652
DAVA VE KARAR:
Taraflar arasındaki “aile konutu olduğunun tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;

Ankara 4. Aile Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.11.2011 gün ve 2010/1780 E. 2011/1589 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.03.2013 gün ve 2012/6295 E. 2013/6453 K. sayılı ilamı ile;

“...Davacı eşi ve miras bırakanı olan Avni C...r’in 11.02.2004 tarihindeki ölümüne kadar birlikte aile konutu olarak kullandıkları İstanbul, Kadıköy, Fener yolu, Tuğlacıbaşı, Kumbaracılar Sokak, Okçu Apartmanı’nda bulunan dairenin, aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Türk Medeni Kanununun 652/1 inci maddesi,
eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa, sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini öngörmektedir.

Bu durumda davacı bu konutun miras hakkına mahsuben kendisine özgülenmesi için Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1147 esasında dava açmış olduğuna göre; konutun aile konutu olduğunun tespitini talep etmesinde hukuki yararı mevcuttur.

Bu nedenle, miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla davaya konu taşınmazın (konutun) miras bırakanla davacının birlikte yaşadıkları konut niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi için gösterilen delillerin toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre tespit talebi hakkında bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan yönler gözetilmeden, yasaya uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir …”

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
YHGK 29.04.2015 - K.2015/1293