Öncelikle selamlar saygılar..

Sayın meslektaşlarım kısaca sizden fikirlerinizi öğrenmek istediğim bir konu hakkında bahsetmek istiyorum.

Müvekkilim maliği olduğu taşınmazı kiralarken, kızı kiralayan sıfatıyla kira kontratına imzasını atıyor.Yani müvekkilim malik ancak kiralayan sıfatını haiz değil.

Müvekkil malik adına ödenmemiş kira borçları için kiracı hakkında 13 Örnek Tahliye talepli icra takibi başlattık ve kiracı hem borca hem de KİRALAYANIN MÜVEKKİLİM OLMAMASI NEDENİYLE itirazdan bulundu.

Olayımızda içinden çıkamadığım birkaç husus var bunlar;

1. Malik ve kiralayan sıfatlarının aynı kişide birleşmiş olması zorunda değil fakat, kiralayan olmayan maliğin bu takibi başlattıktan sonra tahliye davası açablmesi için Yargıtay böyle durumlarda ''...önceden kiracıya malik olduğunu, bundan sonra kira paralarının kendisine yatırılmasını istediğini ihtar ederek ancak kiracının hala kira borcunu ödememesi üzerine, maliğin tahliye davasını açabileceğini (13 örnek icra takibimizin halen açık olduğunu ve itirazla durmuş olduğunu da hatırlatarak) belirten yönde kararları,

2.Borçlunun, kira paralarını şimdiye kadar sürekli olarak kiralayan sıfatındaki müvekkilin kızının banka hesabına yatırmış olması ve kiracının bu hususu da itirazında belirtmiş olması

halleri düşünüldüğünde;

Kiracıya bu tarihten sonra Yargıtay' ın aradığı ihtarı çekip bu taşınmazın maliği olduğumuzu ve icraya konu ettiğimiz kira paralarının kendimize ödenmesini aksi halde tahliye davası açacağımızı söylesek, zaten hali hazırda ortada açılmış bir 13 örnek icra takibi olması nedeniyle kiracı borçluyu bu taşınmazdan en kestirme yolla nasıl tahliye edebilirim? Değerli görüşlerinizi beklemekteyim.Saygılarımla..