Mesajı Okuyun
Old 01-02-2003, 23:58   #24
Admin

 
Varsayılan

Sayın Nusret,

Alıntı:
Evet THS, bir “hukuk” sitesidir. Ama salt bir hukuk sitesi mi olmalıdır? Hukuk, sadece kendi başına bir unsur olarak ele alınabilir mi? Arkadaşlar, hukuku politikadan ayıramazsınız.

Hukuku hiçbirşeyden ayıramazsınız. Hukuk hayatın bir parçasıdır, hayatın kendisi ile ilgilidir, sosyal yaşamın kurallarıdır ve dolayısıyla hukukun en küçük her unsuru hayatın değişik alanları ile ilgili olabilir.

Ancak bu hukuk fakülteleri hayatla ilgili her konuda dersler içerecek demek değildir. Mahkemeler politika yapacak demek değildir. Adalet Bakanlığı hayat dersleri verecek demek değildir. Hukuk profesörleri hayatın her alanıyla ilgili mütalaa verecek demek değildir. Ve hukuk siteleri de her konuya açık olacak demek değildir.

Daha önce arz ettiğim gibi bu sitede sohbet konularının tesbitinde konunun "hukuki boyutta tartışılması" kriteri dikkate alınır. Tartışma yaşamla ilgili herşeyle ilgili olabilir ama teması ve tartışma amacı "hukuki" olmalıdır. Bir diğer deyişle siyasetin hukuki boyutu bu sitenin konusu içinde, hukukun siyasi boyutu ise dışındadır. Yine bir diğer örnek TCK 146'yı (eski) tartışabilirsiniz ama yazınız X siyasi dergisince yayınlanıyor ama Yargıtay dergisinin yayın kurulunca hukuki bulunmuyor ise, THS için de hukuki değildir. Sanırım Yargıtay dergisinin yayın kuruluna "ama hukuk herşeyle ilgilidir" eleştirisi bizim siteye olduğu kadar getirilmiyordur, o açıdan da umarım ne kadar şanslı olduklarının farkındadırlar!

Emin olunuz bu konu bu platformda ne ilk kez gündeme geliyor ve de eminim son kez gündeme gelecek. Bundan 4 yıl kadar önce email grubumuzda masum başlayan siyasi tartışmaların ne boyutlara ulaştığını, meslektaşlarımızın kitleler halinde gruptan ayrıldığını, grubun adeta kutuplaştığını, her kutuptan "tehdite" varan mesajlar almaya başlayan o dönemin tek moderatörü olarak gayet yakından biliyorum. Daha önce katılımcıların hukukçu kimliğine güvenerek esnek tutulan bu kural, o dönemde katılaşmıştır ve bu katılıktan taviz vermemek konusunda hem kendi, hem de üye arkadaşların ruh sağlığı açısından kararlıyım. THS'nin ilkeleri ve kuralları yılların tecrübesiyle şekillenmiştir ve bu açıdan kuruluş tarihi itibariyle internetteki her siteden de (en azından hukuk sitelerinden) daha tecrübeliyiz..

Alıntı:
Ama, heyhat, platform sahibi arkadaşlarımızın koyduğu sınırlamalara da uymamız gerekiyor, değil mi? Ne yapalım! Biz de, Ateş’ler, Mahcupyan’yar, Altan’lar gibi popüler olmak için çaba göstererek ATV’lerde, Show TV’lerde vs. sıranın bize gelmesini bekleriz! :-)

Türk Hukuk Sitesinin ilkeleri ve özellikle de siyasete uzaklığı konusunda getirilen bu tip eleştiriler beni her zaman hem şaşırtmış, hem de bir anlamda onore etmiştir. Bu kuralı eleştiren arkadaşlar her zaman sanki internetteki tek tartışma platformu Türk Hukuk Sitesi'ymiş gibi eleştirmekte ve adeta biz siyaset tartışmadığımızda siyaset başka hiçbir yerde tartışılamaz gibi yazışmaktadırlar.

Oysa politika konuşmak istediğinizde konuşabileceğiniz o kadar çok site, o kadar çok email grubu, o kadar çok forum alanı var ki! Gelin herşeyi yerinde konuşalım. Biz hukuku konuşalım, Türk Siyaset Sitesi (varsa) siyaseti, Endonezya Su Yılanları sitesi de su yılanlarını konuşsun.. Ve herkes de bir siteye girdiğinde sadece sitenin konusu ile ilgili mesajlara ulaşsın, "burada su yılanlarının ne işi var, onunla ilgili olsam zaten bu sitede olmazdım" veya "bak bu site yatay çizgili yılan hayranları ile dolu, dikey çizgili yılan severlere burada yer yok!" demesin.. Ben pekçok sitede diyorum açıkçası..

THS ise sadece adalet ateşiyle yananlarla dolu olmak istiyor..