Bir konuda görüşünüzü almak isterim;

Davalının TASFİYE HALİNDE olmasına rağmen davacı dava dilekçesinde davalı şirketin isminin başında bu ibareye yer vermemiş, dava doğrudan şirkete yöneltmiş, tebligat da şirket adresine yapılmıştır. (Sanki hiç tasfiye işlemi yokmuş gibi)

Şirket dava tarihi öncesinden bu yana tasfiye halindedir.
İçtihatlara göre davalının tasfiye halinde olduğu, bu nedenle davanın tasfiye memuruna yöneltilmesi gerektiğini bilmekteyiz.

Sorular:

1- Tasfiye memuru avukata noterden şu tarih itibariyle vekalet verecek ise bu yalnızca kendi adına mı olmalıdır ? "Tasfiye Halinde X Ltd. Şti." adına mı olmalıdır ? Yoksa hem kendi adına hem Tasfiye Halinde x Ltd. Şti." adına mı olmalıdır ? Niçin.

2- Tasfiye memuru adına davaya nasıl cevap verilmelidir ? Tıpkı davalı gibi mi cevap dilekçesi verilmelidir ? Yoksa davalı ismi dava dilekçesinde "X Ltd.Şti." olarak belirtildiğinden dolayı davalı sıfatını haiz olmadığımızdan davanın tasfiye memuru olarak tarafımıza yöneltilmesi talebi davaya müdahale dilekçesi ile mi bildirilmelidir ? Bu dilekçede esasa girilmeli, deliller vs bildirilmeli midir yoksa bu işlem için davanın tasfiye memuruna yöneltilmesi mi beklenmelidir ?

3- Şirket ayrı bir yargı çevresinde, tasfiye memuru ayrı bir yargı çevresinde ise yetkili mahkeme değişir mi ?

Ejder Hocanın HMK şerhine, içtihat programından da kararlara bakıyorum ancak detaylara ilişkin cevap bulamadım.
Teşekkürler